İletişime geçin
+905455880258Mirastan çıkarma diğer adıyla mirastan ıskat müessesesi saklı payın temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, saklı paylı mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını mirasbırakana tanıyan bir ölüme bağlı tasarruf çeşididir.
Mirastan çıkarma sonucunda vasiyetçi saklı paylı bir veya birden fazla mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. Normal koşullarda mirasbırakan saklı pay üzerinde tasarruf edemez, tasarruf etse dahi bu paylar tenkis yolu ile ıskat olunan mirasçılara dönebilir. Ancak mirastan çıkarma yolu ile ve mirastan çıkarma sebeplerinin gerçekleşmesi halinde saklı paydan yoksun kalma konusu gündeme gelecektir.
Vasiyetçi her zaman ve dilediği takdirde kendi malvarlığı üzerinde saklı pay dışında kalan hisseler üzerinde dilediğince tasarruf edebilecektir. Onun için mirastan ıskat sadece saklı paylı mirasçılar hakkında hüküm ifade edecektir.
Mirastan çıkarma sebepleri Türk Medeni Kanunu madde 510’da ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bakmak gerekirse;
Madde 510: Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
Türk Medeni Kanunu madde 513’de ise borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma hususu düzenlenerek Türk hukukuna koruyucu mirastan çıkarma sebebi getirilmiştir.
Madde 513: “Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.
Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.”
Mirastan çıkarma murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Vasiyetname veyahut miras sözleşmesi ile mirastan çıkarma yapılabilecektir. Türk Medeni Kanunu bu hususta şu şekilde düzenlenme yapmıştır:
Madde 511 “Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.”
Madde 512: “Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.”
Mirastan çıkarma tek taraflı bir hukuki işlem olup mirastan çıkarılan mirasçı terekeden herhangi bir şekilde pay talebinde bulunamaz. Dolayısıyla saklı payın zedelendiği iddiasına dayalı olarak tenkis davası açması da mümkün değildir. Ancak burada en önemli husus, çıkarmanın geçerli olabilmesi için, çıkarma nedeninin ölüme bağlı tasarrufta gösterilmesi ve dava açıldığı takdirde kanıtlanması gerekir. Bu halde ispat yükü, çıkarmadan yararlanan mirasçı veya vasiyet alacaklısına aittir.
Mirastan çıkarılan mirasçı veya mirasçılar çıkarma nedenlerinin var olmadığından söz ederek mirastan çıkarma işleminin yapıldığı tasarrufun iptalini isteme haklarına sahiplerdir. Bu husus mirastan çıkarma işleminin yapıldığı miras sözleşmesi veyahut vasiyetnamenin iptaline ilişkin açılacak bir dava ile mümkün olacaktır.
Mirastan çıkarma ancak ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceğinden söz konusu tasarruflara karşı genel nitelikle yasal (TMK m.557) iptal sebepleri mirasçılıktan çıkarma tasarrufu hakkında da geçerlidir. Bu genel sebeplere ek olarak ayrıca TMK m.512/3de “açık bir yanılma nedenliye de ölüme bağlı mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun iptali istenebilir. HGK 9.4.1997- 2/888-306 s. Kararı bu doğrultudadır.
Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir, yetkili mahkeme ise mirasbırakanın son yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk Mahkemesindir.
Mirastan çıkarmanın iptali davası açacak olan kişi, bu iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde bu davayı açmalıdır. Her halükarda; vasiyetname varsa, vasiyetnamenin açıldığı tarihten, yoksa mirasın geçtiği tarihten itibaren iyiniyetli davalıya karşı 10 yıl, iyiniyetli olmayan davalıya karşı 20 yıl içinde bu dava açılmalıdır.
Adalet Bakanlığı tarafından yargıda hedef süreler belirlenmiştir. Bu süreler davanın konusu ve niteliği uyarınca belirlenmiş olup İstinaf ve Yargıtay aşamaları bu süre içinde değerlendirilmez. Pratik uygulamalara göz atıldığında;
Genel ortalamalara bakıldığı zaman mirasçılıktan çıkarmanın iptali davalarının ortalama olarak 1 ila 2 yıl arasında sonuçlandığı söylenebilir. İlk derece mahkeme kararının ardından başlayan İstinaf ve Yargıtay aşamaları hesap edildiğinde bir davanın 2-3 yıla kadar uzaması mümkündür.
Ancak bir davanın en kısa süre içerisinde sonuçlanması dosyanın yakından takip edilmesi ile birebir ilgilidir. İyi bir dosya takibi davanın gereksiz uzamasını engellemektedir.
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Miras hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla miras hukuku avukatı vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.
İletişime geçin
+905455880258