İletişime geçin
+905455880258Tapu iptal ve tescil davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenmiş olup tapuda tescil işleminin herhangi bir sebeple hukuka aykırı olması sonucunda hak sahipleri tarafından açılan davadır. Açılan tapu iptal ve tescil davası verilen mahkeme ilamı ile hukuka aykırı veya yolsuz yapılmış tescilin iptalini sağlayarak ilgili tapunun hak sahiplerine tesciline olanak sağlamaktadır.
Tapu iptali ve tescili davaları taşınmazın aynına ilişkin davalardır. Taşınmaz mülkiyeti kural olarak tescille kazanılır ve TMK m. 1024/2’ye göre bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.
Tapu iptal ve tescil davasının konusu, tapu sicilinde usule ve hukuka aykırı yapılan ya da artık gerçek durumu yansıtmayan kayıt ve tescil işlemlerinin gerçeğe uygun hale getirilmesidir. Dolayısıyla tapu iptali ve tescil davası doğrudan taşınmaza ilişkin mülkiyet hakkını ilgilendirmektedir.
Tapu iptali ve tescil davası ile, tapudaki tescil işleminin iptal edilmesi ve taşınmazın gerçek hak sahibi olan malikin adına tescil edilmesi amaçlanmaktadır. Böylece tapudaki tescil işleminin yolsuz tescil niteliği mahkeme tarafından tespit edilecek ve hukuki durum ile fiili durum arasında bağlantı kurulmak suretiyle somut olay adaleti sağlanacaktır.
Tapu iptal ve tescil davası kanunen farkı nedenlere dayanılarak açılabilir. Bu nedenlere bakmak gerekirse;
Şeklinde sıralanabilir. Bu sebepler sınırlı sayıda olmayıp; gerçek hak durumu ile tapu kayıtlarının birbirine uygun olmasını sağlayacak sebeplere dayanılarak bu dava açılabilecektir.
Tapu iptal ve tescil davasının türüne göre tarafları değişebilmektedir.
Tapu iptal ve tescil davası, usule ve kanuna aykırı şekilde oluşturulmuş olan tapu kaydının iptalinde menfaati bulunan herkes tarafından açılabilmektedir.
Tapu iptal ve tescil davası, yolsuz bir tescil sebebiyle tapuda o taşınmaz bakımından malik olarak görünen kişiye karşı açılmalıdır. Eğer bu dava tapuda malik olarak görünen kişiden başka birine karşı açılacak olunursa dava, taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddedilecektir.
Ayrıca taşınmazın tapuda birden fazla kişi adına elbirliğiyle mülkiyet şekilde kayıtlı olması halinde, davanın yine elbirliğiyle mülkiyete sahip olan maliklerin tümüne karşı birlikte açılması gerekir. Eğer vefat etmiş bir kimse adına kayıtlı bir taşınmaza yönelik olarak tapu iptal ve tescil davası açılacak ise dava vefat edenin yani murisin mirasçılarına karşı açılmalıdır.
Adalet Bakanlığı tarafından yargıda hedef süreler belirlenmiştir. Bu süreler davanın konusu ve niteliği uyarınca belirlenmiş olup İstinaf ve Yargıtay aşamaları bu süre içinde değerlendirilmez. Pratik uygulamalara göz atıldığında;
Genel ortalamalara bakıldığı zaman tapu iptal ve tescil davalarının ortalama olarak 18 ila 24 ay arasında sonuçlandığı söylenebilir. İlk derece mahkeme kararının ardından başlayan İstinaf ve Yargıtay aşamaları hesap edildiğinde bir davanın 3-4 yıla kadar uzaması mümkündür.
Ancak bir davanın en kısa süre içerisinde sonuçlanması doyanın yakından takip edilmesi ile birebir ilgilidir. İyi bir dosya takibi davanın gereksiz uzamasını engellemektedir.
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Türk hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla Gayrimenkul avukatı vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.
İletişime geçin
+905455880258