Mirasta Denkleştirme Davası
Mirasta denkleştirme davası diğer adıyla mirasa iade davası miras hukukunda altsoy mirasçılar arasındaki dengesiz paylaşımların gidilmesini sağlayan bir dava türüdür. Mirasbırakan hayattayken belli sebeplerden dolayı mirasçılarından bir ya da birkaçına diğerlerinden farklı olarak bazı kazandırmalarda bulunmuş olabilir. Bu sebep bazen mirasçısının belli bir ihtiyacından doğabileceği gibi bazen de birtakım örf ve adetlerin sonucu olarak ortaya çıkabilir.
Mirasta denkleştirme, mirasbırakanın bu istekleri sonucunda miras payına mahsuben kazandırma yaptığı mirasçısından diğer mirasçılarının mirasın paylaşımı aşamasında, bu kazandırmaları terekeye iade etmesini istediği bir müessesedir. Miras payına mahsuben mirasbırakandan sağlığında karşılıksız bir kazandırma alan yasal mirasçı, diğer mirasçılar ile arasında oluşan eşitsizliğin giderilmesi amacıyla aldıklarını ya aynen terekeye geri verir ya da bunların paylaşım sırasında miras payından düşülmesini ister. Bu konuda denkleştirme yükümlüsü mirasçıya seçimlik bir hak tanınmıştır.
İçindekiler
- 1 Mirasta Denkleştirme Davası nedir?
- 2 Mirasta Denkleştirme Davasının şartları nelerdir?
- 3 Mirasta Denkleştirme Davasına tabi kazandırmalar nelerdir?
- 4 Mirasta Denkleştirme Davasında muaf tutulan tasarruflar nelerdir?
- 5 Mirasta Denkleştime davasında ispat yükümlülüğü kimdedir?
- 6 Mirasta Denkleştirme davasının sonuçları nelerdir?
- 7 Mirasta Denkleştirme davasında zamanaşımı var mıdır?
- 8 Mirasta Denkleştirme davası ne kadar sürer?
- 9 Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Mirasta Denkleştirme Davası nedir?
Mirasta denkleştirme davası, tespiti ve edayı amaçlayan, kanuni mirasçıların mirasbırakanın sağlığında mirasbırakandan karşılıksız olarak aldığı malların ve değerlerin, Kanunda düzenlene koşulları oluşmuş ise terekeye iadesini sağlayan bir kurumdur. Amaç kanuni mirasçılar arasında bozulan eşitliğin giderilmesi, dengenin sağlanması ve altsoy arasında eşitliğin sağlanmasıdır.
Türk Medeni Kanunu Madde 669’da denkleştirme kurumu düzenlenmiştir:
“Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler.
Mirasbırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tâbidir.”
Mirasın kanuni mirasçılar arasında paylaşılmasına başlandığında davacı bu dava ile, davalıdan mirasta iade borcunu yerine getirmesini isteyebilir.
Mirasta Denkleştirme Davasının şartları nelerdir?
Mirasta denkleştirme davasının açabilmenin şartları incelendiğinde mirasbırakan tarafından yapılan bir sağlar arası kazandırmanın temel olarak altsoy mirasçılar arasında dengeyi bozması gerekmektedir. Miras bırakan tarafından yapılmış bulunan kazandırmanın, denkleştirmeye tabi olabilmesi için;
- Miras bırakanın ivazsız (karşılıksız) bir kazandırma olmalıdır.
- Kazandırma sağlar arası bir nitelik taşımalıdır.
- Kazandırmada miras bırakanın kendi malvarlığından yapılmalıdır.
- Kazandırmanın kazandırmadan yararlanan yasal mirasçının miras payına mahsuben yapıldığı miras bırakanın iradesinden anlaşılması gerekir. Bu irade yasal karine olup aksi mirasçı tarafından ispatlanmalıdır.
Yasal denkleştirmeye tabi kazandırmalar; çeyiz, kuruluş sermayesi verme, malvarlığını devretme, borçtan kurtulma vb. şeklinde ifade edilen diğer kazandırmaların özellik ve niteliklerinden hareketle, alt soyun ekonomik bağımsızlığını kazanmasına, devam ettirmesine ve ilerletmesine hizmet eden ve onun hayatta daha iyi bir yer elde etmesini sağlamak amacı güden kazandırmalar anlaşılır.
Mirasta Denkleştirme Davasına tabi kazandırmalar nelerdir?
Kural olarak denkleştirmeye tabi kazandırma, miras bırakanın kazandırmanın denkleştirmeye tabi olduğuna yönelik irade beyanı ile ortaya çıkar. Ancak kazandırma ivazlı ise ne kanunen ne de iradi olarak bu kazandırma denkleştirmeye tabi olacaktır. Aynı şekilde ölüme bağlı tasarruflar da denkleştirmeye tabi tutulamayacaktır.
Miras bırakanın altsoyuna yaptığı bazı kazandırmalar miras bırakan tarafından açıkça miras paylarına mahsuben yapıldığı belirtilmese dahi aksini beyan etmediği sürece denkleştirmeye tabi olacaktır. Bu durum kanuni denkleştirme yükümü olarak uygulamada karşımıza çıkacaktır.
Türk medeni kanunumuzda bu kazandırmalar çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek, ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmalar olarak belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında mirasta denkleştirme davasında kanunen denkleştirmeye tabi kazandırmaları aşağıdaki gibi sayabiliriz:
- Kuruluş sermayesi: Kuruluş sermayesi, mirasbırakanın altsoyuna bağımsız bir ekonomik durum sağlamak amacıyla yaptığı kazandırmadır. Yani örnek olarak bir babanın oğluna dükkan, yazıhane, muayenehane açması, taksicilik yapması için araba alması verilebilir. Bu maksatla doğrudan mal mülk verilmeden para verilse bile miras denkleştirme davasında denkleştirmeye tabi bir kazandırma olacaktır.
- Çeyiz: Çeyiz, miras bırakanın evlenen altsoyuna evlenme sebebiyle ev açması için yaptığı kazandırmalardır. Örneğin, evin edinilmesi ve döşenmesi. Dikkat edelim ki Medeni Kanun kız erkek ayrımı yapmadan her iki tarafın ailesi için yapılan harcamaları çeyiz kapsamında değerlendirmiştir.
- Borçtan Kurtarmak: Borçtan kurtarmak, miras bırakanın mirasçısının kendisine olan borcunu ibra etmesi şeklinde olabileceği gibi, mirasçısının bir üçüncü kişiye olan borcunu ödemesi suretiyle de olabilir. Dolayısıyla kurtarılan borcun bedeli de miras denkleştirme davasında denkleştirmeye tabi bir kazandırma olacaktır.
- Malvarlığı Devri: Malvarlığı devri, birden çok hakkın toplu devrini ifade etmek için kullanılır. Bu sebeple devredilen malvarlığındaki değerlerde denkleştirmeye tabi olacaktır.
Mirasta Denkleştirme Davasında muaf tutulan tasarruflar nelerdir?
Mirasta denkleştirme davasından denkleştirmeden muaf tutulan kazandırmalar Türk Medeni Kanunu’nun 674. ve 675. Maddelerinde düzenlenmiştir. Bu maddeleri incelemek gerekirse;
Madde 674: ”Çocukların eğitim ve öğrenimi için yapılan giderler sebebiyle geri verme yükümlülüğü, mirasbırakanın aksini arzu ettiği ispat edilmedikçe, ancak alışılmış ölçüleri aşan kısım için mevcuttur. Eğitim ve öğrenimini tamamlamamış olan veya engelliliği bulunan çocuklara, paylaşmada hakkaniyete uygun bir ödeme yapılır.”
Madde 675: “Olağan hediyeler ile evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler denkleştirmeye tâbi değildir. Altsoy hısımlarının evlenmelerinde, alışılmış ölçüler içinde yapılan çeyiz giderleri hakkında denkleştirmeye tâbi tutmama arzusunun bulunduğu asıldır.”
Bu kanun maddeleri ışığında Türk hukuki sistemde denkleştirmenin dışında kalan kazandırmalar ise; hayatın devamı içinde olağan görülebilecek ve bu nedenle mirasçının ekonomik durumunda ciddi bir değişiklik yaratmayacak kazandırmalardan oluşmaktadır. Denkleştirme dışında tutulan kazandırmalara da örnek vermek gerekirse;
- Evlenme sırasında yapılan geleneğe uygun giderler
- Eğitim ve öğrenim masrafları
- Olağan hediyeler
Mirasta Denkleştime davasında ispat yükümlülüğü kimdedir?
Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye tabi olmadığından denkleştirmeye tabi olduğu iddiasını davacı ispatlamakla yükümlüdür.
Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi olmadığından her türlü delille ispatlanabilir.
Mirasta Denkleştirme davasının sonuçları nelerdir?
Mirasta denkleştirme davası, Bir kazandırmanın denkleştirmeye tabi olduğu kanundaki şartlar doğrultusunda belirlendikten sonra, terekeye iade edilmesi söz konusu olacaktır. Bu kazandırmanın hangi şekilde ve surette iade edileceği ise TMK m. 671’de düzenlenmiştir. Buna göre geri vermekle yükümlü olan mirasçı, dilerse aldığını aynen geri verir; dilerse payından fazla olsa bile değerini miras payına mahsup ettirir.
TMK m. 671’deki seçimlik hakkın kullanılması daha çok denkleştirme konusu kazandırmanın para dışında başka bir şey, taşınır yahut taşınmaz bir mal olması durumunda gündeme gelir. Böyle bir durumda denkleştirme borçlusu isterse aldığı şeyi terekeye aynen iade edecek isterse de bu şeyi elinde tutarak onun değerini geri verecektir. Denkleştirme yükümlüsü mirasçının ikinci seçeneği seçmesi durumunda ise terekeye bir ödeme yapmayıp bu değerin miras payından mahsup edileceği belirtilmektedir.
Denkleştirme, kazandırmanın denkleştirme anındaki değerine göre yapılmaktadır. Denkleştirme anı ise paylaştırmadan önce tespit davası söz konusu ise bu davanın açıldığı an; paylaştırma söz konusu ise iadeye ilişkin davadaki dava tarihidir.
Mirasta Denkleştirme davasında zamanaşımı var mıdır?
Mirasta denkleştirme davasında kanunda açıkça belirtilen bir zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Doktrine göre denkleştirme, mirasın paylaşılması aşamasında gündeme gelen bir talep olduğundan buna ilişkin davanın en geç paylaşma bitinceye kadar açılması gerektiği kabul edilir. Mirasın paylaşımına başlanmadıkça denkleştirmeyi talep hakkı zamanaşımına uğramaz. Diğer taraftan Yargıtay ve doktrindeki bazı yazarlar, mirasın paylaşılması bittikten sonra denkleştirmeye tabi bir kazandırmanın ortaya çıkması halinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde yasal mirasçıların denkleştirmeye talep haklarının olduğunu kabul etmektedir.
Mirasta Denkleştirme davası ne kadar sürer?
Adalet Bakanlığı tarafından yargıda hedef süreler belirlenmiştir. Bu süreler davanın konusu ve niteliği uyarınca belirlenmiş olup İstinaf ve Yargıtay aşamaları bu süre içinde değerlendirilmez. Pratik uygulamalara göz atıldığında;
- Dilekçelerin tam ve eksiksiz olması
- Tebligat süreleri
- İlgili kurum ve kuruluşlardan gelecek yazılar
- Malvarlığının miktarı ve bilirkişi raporunun hazırlanma süreci
- Varsa tanıkların dinlenmesi gibi süreçler dava içeriğine göre değişiklik gösterir.
Genel ortalamalara bakıldığı zaman mirasta denkleştirme davalarının ortalama olarak 12 ila 24 ay arasında sonuçlandığı söylenebilir. İlk derece mahkeme kararının ardından başlayan İstinaf ve Yargıtay aşamaları hesap edildiğinde bir davanın 3-4 yıla kadar uzaması mümkündür.
Ancak bir davanın en kısa süre içerisinde sonuçlanması dosyanın yakından takip edilmesi ile birebir ilgilidir. İyi bir dosya takibi davanın gereksiz uzamasını engellemektedir.
Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Miras hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla Sivas miras hukuku avukatı vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir. (2022 tarifesi için tıklayınız.)
İlgili yazılarımız;
- Mirasta denkleştirme davası,
- Mirasta tenkis davası,
- Mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) davası,
- Ortaklığın giderilmesi/İzale-i şuyu davası
- Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi,
- Mirasın hükmen reddi davası,
- Vasiyetnamenin tenfizi,
- Mirastan çıkarmanın iptali davası,
- Vasiyetname,
- Vasiyetname ve mirasçı tayini sözleşmesi düzenleme,
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi,
- Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası
- Terekeyle ilgili her türlü tespit, defter tanzimi ve taksim davaları,
- Mirasta mal paylaşımı,
- Mirasta saklı payın korunması davası,
- Muvazaalı miras hukuku işlemlerine karşı iptal davaları,
- Miras hukuku nedir?
- Mirasçıların miras talebine veya reddine (reddi miras) ilişkin davalar
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?
Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numaralı telefondan numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz
AV.İREM BİKE DEMİRHAN