İletişime geçin
+905455880258İş kazası, işyerinde veya iş gereklilikleri nedeniyle meydana gelen, kimi zaman ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olaya denir.
İş kazasının sınırlarını kanunlar ve içtihatlar ile çizilmiştir. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu iş kazasını “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlamıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesine göre, iş kazası;
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.
Kazası geçiren işçinin veya ölümlü kaza ise yakınlarının bazı hakları bulunmaktadır. Eğer bir iş kazası durumu söz konusuysa, kaza geçiren işçi ilk olarak hastane belgelerinin düzenlenmesi bakımından dikkatli olmalı ve bu belgelerin iş kazası şeklinde düzenlenip düzenlenmediğini mutlaka kontrol etmelidir.
Öncelikle kaza geçiren kişi veya yakınları olayı kolluk kuvvetlerine haber verdiğinde, savcılık tarafından bir soruşturma başlatılacak ve işçinin ifadesi alınacaktır. İşçinin iş kazasına yönelik olarak verdiği ifade haklarından faydalanabilmesi adına oldukça etkilidir işyerindeki işvereni, işveren vekilini veya iş yeri sorumlusu aleyhine taksirle öldürme, taksirle yaralama veya Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılmayı gerektiren başka bir hali var ise bu suçlardan yargılanmaları için soruşturma başlatılacaktır.
Bazı durumlarda işçiler olay anında işverenin baskısı veyahut başka nedenler ile şikayetçi olmayabilmektedir. Bu durumda genellikle soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı suçlardan olması sebebiyle işveren ve yetkililer hakkında takipsizlik kararı verilmektedir. İşçinin sadece şikayetinden vazgeçmiş olması tazminat almasını engellemeyecektir.
İkinci olarak işçi veya yakınları Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvuru yaparak ;
İş kazası halinde işçinin SGK tarafından sağlanacak haklardan faydalanabilmek için belirli bir süre prim bildirmiş olmasına gerek yoktur.
İş kazası geçiren işçinin işverenden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu talep haricen anlaşma, arabuluculuk yolu veya dava yolu ile olabilecektir. İş kazası geçiren işçinin veya işçi yakınlarının işverenden talepleri şunlar olabilir;
Bunlarla birlikte, eğer yaşanan iş kazası sonucunda çalışan kişi işten çıkarıldıysa eksik işçilik alacaklarının ödenmesi, tazminatlarının ödenmesi için işçi alacağı davası ve de işe iade davası açabilecektir. İş kazası geçirmesi sonucu işten çıkarılan işçinin iş sözleşmesi haksız nedenle feshedilmiş sayılmaktadır.
İş kazasından kaynaklı tazminat talep edebilmek için gerekli olan unsurlar şu şekildedir:
İş kazası tazminatı hesaplanırken, işçinin kaza geçirmemiş olması durumunda elde edeceği gelir hesaplanmaya çalışılmaktadır. Bu aşamada tazminat miktarının belirlenmesi hususunda;
Tazminat miktarının ortalama olarak hesaplanabilmesi için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz.
İş kazası tazminat isteminde aktif dönem ve pasif dönem hesapları da sonuç miktarı belirlemektedir. Bu nedenle bir diğer etken işçinin aktif olarak çalışabileceği süredir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış kararları doğrultusunda işçiler için bu yaş sınırı 60 yaş olarak belirlenmiştir. Yaşam süresi hesaplamaya etki eden başka bir faktördür. Yaşam süresi kişinin ortalama yaşayabileceği süre dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Ortalama 70 yaşına kadar 60-70 yaş arası pasif dönem de iş kazası tazminatı için yapılan hesaplamaya dahil edilmektedir.
Adalet Bakanlığı tarafından yargıda hedef süreler belirlenmiştir. Bu süreler davanın konusu ve niteliği uyarınca belirlenmiş olup İstinaf ve Yargıtay aşamaları bu süre içinde değerlendirilmez. Pratik uygulamalara göz atıldığında;
Genel ortalamalara bakıldığı zaman iş kazası tazminat davalarının ortalama olarak 12 ila 24 ay arasında sonuçlandığı söylenebilir. İlk derece mahkeme kararının ardından başlayan İstinaf ve Yargıtay aşamaları hesap edildiğinde bir davanın 3-4 yıla kadar uzaması mümkündür.
Ancak bir davanın en kısa süre içerisinde sonuçlanması dosyanın yakından takip edilmesi ile birebir ilgilidir. İyi bir dosya takibi davanın gereksiz uzamasını engellemektedir.
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Türk hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla iş kazası avukatı vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.
İletişime geçin
+905455880258