İletişime geçin
+905455880258Maddi tazminat davası, insanların hukuk dışı bir şekilde zarar görmesi sonucu malvarlıklarında eksilme ve olumsuz etkilenme olması durumunda açılan davadır. Maddi tazminatın amacı, maddi açıdan zarar gören kimsenin, bu zararının ödenerek mağduriyetinin giderilmesidir.
Maddi tazminat davası, bir kişinin başka bir kişiye hukuka aykırı ve kusurlu olarak zarar vermesi ve bu zararın maddi açıdan gerçekleşmesi üzerine, maddi zararın tazmin edilmesi istemi ile açılan davaya, maddi tazminat davası denmektedir. Bir kişinin maddi tazminat davası açabilmesi için gereken bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar şu şekilde sıralanmaktadır;
Maddi tazminat davaları, genellikle haksız filler veya sözleşmeye aykırı davranılması gibi nedenlerle açılmaktadır. Bunların yanı sıra, şartların oluşması hâlinde daha değişik nedenlerden de maddi tazminat davaları açılabilmektedir. Maddi tazminat davalarının açılabilmesinde en önemli husus, haksız fiilden dolayı karşı tarafta maddi bir zararın oluşmasıdır. Bunların dışında şu nedenlerle de açılabilir
İş kazası tazminat davası; bir işverenin işyerinde çalışan işçinin iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına sorumlu işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan bir maddi ve manevi tazminat davası türüdür.
Karayolu üzerinde en az bir motorlu aracın karıştığı, ölüm, yaralanma gibi bedensel zararların ve malvarlığı zararlarına sebep olmuş olayın sorumlularına karşı zararın giderilmesi amacıyla zarar gören kişiler tarafından açılabilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Sözleşmenin ifa edilmemesi, eksik ifası veya haksız feshedilmesi durumlarında tarafların birbirinden maddi ve manevi tazminat talep etme hakları doğar.
Teşhis, tedavi veya organizasyon aşamalarında yapılan hatalar nedeniyle zarar gören hastanın sorumlular hakkında malpraktis nedeniyle tazminat davası açma hakkı vardır.
Haksız rekabet teşkil eden fiil sonucu bir zarar meydana gelmişse, fiilden zarar gören kimse zararın tazmin edilmesi için maddi tazminat davası açabilir.
Görevi kötüye kullanma suçunu işleyen kişi tarafından kişilik hakları zedelenmiş, suçtan mağdur olmuş ve bunun sonucu olarak maddi bir zarara uğramış olabilecektir. Kişinin görevi kötüye kullanma suçu nedeniyle açılan davada kusurlu bulunması halinde tazminat davası açılabilecektir.
Boşanma yolu ile evliliğin sona ermesi durumunda şartlar mevcutsa maddi ve manevi tazminat talep edilebilir.
Maddi zararın oluşma nedeni ne olursa olsun, fiil ve işleme konu olan herkesin tazminat davası açma hakkı vardır.
Belirlenecek maddi tazminatın miktarı, zarara uğrayan kişinin zararını telafi edecek ama haksız kazanç sağlamayacak bir miktarda olması gerekmektedir. Kanun, maddi tazminat hesaplama konusunda hakime önemli bir takdir yetkisi bırakmıştır. Bu nedenle hakimler, tazminat miktarını belirlemek için bazı kriterleri kullanmaktadırlar. Bu kriterlerden en önemlileri şu şekilde sıralanmaktadır;
Maddi tazminatı ödeyecek kişinin, maddi imkanlarının kısıtlı olması: Maddi tazminatı ödeyecek kişinin maddi varlık durumu kısıtlı ise ve tazminatın tamamını ödemesi hâlinde, sıkıntıya düşecekse, hâkim tazminat miktarında indirim yapabilir. Maddi zararın oluşmasında, zarara uğrayan kişinin de kusuru bulunuyorsa: maddi zararın oluşmasını önlemek için zarara uğrayan kişi özen göstermemiş veya gerekli tedbirleri almamışsa, bu kişiyi de olayda kusurlu hale getirir. Tazminat davası hâkimi, bu durumda tazminat miktarını indirebileceği gibi, tamamen tazminatı ortadan kaldırabilir.
Fiilin ve haksızlığın öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl, fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren ise 10 yıl dava açma hakkı bulunur.
Hangi mahkemenin görevli olacağı hususu kamu düzenindendir. Taraflar bununla ilgili kendi aralarında tasarruf yapamayacaklardır. Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye hukuk mahkemesidir.
Davacı, kişilik haklarının korunması için kendi yerleşim yeri veya davalının yerleşim yeri mahkemesinde dava açabilir. Burada iki tane yetkili mahkeme belirlenmiştir. Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.
Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Maddi Tazminat Talebinin Açık Olması (Yargıtay 2. HD. – 2016/8834 Karar).
“Davalı-karşı davacı kadın kazanç kaybı ile mevcut ve beklenen menfaat kaybı olarak toplam 1.000.000 TL. maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davalı-karşı davacı kadının bu talebinin ne kadarının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olduğu, ne kadarının kazanç kaybına yönelik olduğu açıklattırılmadan ( HMK m. 31 ) ve kazanç kaybına yönelik bölüm için nispi harç ikmal ettirilmeden davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi ile ilgili hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır.
Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.”
Daha Az Kusurlu Eş Lehine Maddi Tazminata Hükmedilmelidir (Yargıtay 2. HD – Karar: 2014/18194)
“4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıklarıyla katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla kusurları ve hakkaniyet ilkesi (T.M.K. Md. 4 T.B.K. madde 50 ve 52) dikkate alınarak davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.”
Adalet Bakanlığı tarafından yargıda hedef süreler belirlenmiştir. Bu süreler davanın konusu ve niteliği uyarınca belirlenmiş olup İstinaf ve Yargıtay aşamaları bu süre içinde değerlendirilmez. Pratik uygulamalara göz atıldığında;
Genel ortalamalara bakıldığı zaman tazminat davalarının ortalama olarak 12 ila 24 ay arasında sonuçlandığı söylenebilir. İlk derece mahkeme kararının ardından başlayan İstinaf ve Yargıtay aşamaları hesap edildiğinde bir davanın 3-4 yıla kadar uzaması mümkündür.
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez, dolayısıyla her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.
AV.İREM BİKE DEMİRHAN
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz? Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.)
İletişime geçin
+905455880258