Boşanmada Mal Paylaşımı Davası
Boşanmada mal paylaşımı davası diğer adıyla mal rejiminin tasfiyesi davası, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesinden sonra, kural olarak evlilik içinde edinilmiş malların eşit bir şekilde paylaşılması esasına dayanır. Mal paylaşımı davası, boşanma davası ile birlikte açılamaz, birlikte açıldığı takdirde mahkemece tefrik kararı verilecektir. Mal paylaşımı davasının boşanma davası ile aynı anda, fakat ayrı bir dava şeklinde açılması halinde; mahkeme, boşanma davasının kesinleşmesini, mal paylaşımı davası için bekletici mesele yapar. Yani, öncelikle anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası görülerek yargılama neticesinde boşanma kararı verilmelidir. Aile mahkemesinin boşanma kararı kesinleştikten sonra mal paylaşımı davası görülmeye başlanır.
İçindekiler
- 1 Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Nedir?
- 2 Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Olur?
- 3 Boşanmada Mal Paylaşımı Davasının Konusu Olan Edinilmiş Mallar Nelerdir?
- 4 Boşanma ile Paylaşılmayan Kişisel Mallar Nelerdir?
- 5 Boşanma Davası Açıldığında Mal Paylaşımı Kendiliğinden Olur Mu?
- 6 Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Zamanaşımı Süresi Nedir?
- 7 Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Ne Kadar Sürer?
- 8 Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Nedir?
Boşanmada mal paylaşımı davası eşler arasında uygulanan mal rejimin tespit edilmesinin ardından mal rejiminin tasfiyesinin yapılması için açılan bir aile hukuku davasıdır. Mevcut Medeni Kanun’unun yürürlük tarihi 01.01.2002’dir. Mal paylaşımı konusunda 01.01.2002 tarihinden önceki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar ile bu tarihten sonraki dönemin tabi olduğu hukuki kurallar tamamen farklıdır.
- 01.2002 tarihinden önce edinilen mallara uygulanan rejim:01.01.2002 tarihinden önce yürürlükte olan Medeni Kanun, eşler arasında yasal olarak Mal Ayrılığı Rejiminin geçerli olduğunu kabul etmekteydi. Bu nedenle 01.01.2002 tarihinden önce satın alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa mal ona ait sayılır ancak malın edinilmesine maddi bir destek sunan eş bu maddi desteğini ispatladığı ölçüde bir alacak hakkına sahip olacaktır.
- 01.2002 tarihinden sonra edinilen mallara uygulanan rejim:01.01.2002 tarihinden sonra yürürlüğe giren mevcut Medeni Kanun ise malların yarı yarıya paylaşımı esasına dayanan Edinilmiş Mallara Katılma Rejimini yasal mal rejimi olarak kabul etmiştir. Yani, eşlerin evlilik içerisinde elde ettiği mallar kural olarak yarı yarıya paylaşılacaktır. Bu durumda edinilen mala maddi bir katkısı olmayan eş dahi edinmiş malın üzerinde alacak hakkına sahip olacaktır. Ev hanımı olan eşlerin evliliğe ev işlerinin görülmesi şeklinde hizmet ettiği kabul edilmektedir.
Her iki dönem açısından da temel kural şöyledir: Evlenmeden önce alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilmez. Ayrıca kişiye kalan miras malları ve bu mallar yerine alınan malvarlığı da eşin kişinin kişisel malı sayılacaktır.
Boşanmada Mal Paylaşımı Nasıl Olur?
Mal rejiminin sona erdiğinin tespit edildiği aşamadan sonra taraflarca açılacak boşanmada mal paylaşımı davası ile eş bazı alacak kalemlerinin belirlenmesi sonucu mal rejimin tasfiyesi ile kendi alacak miktarının tespitinin istenmesi ile birlikte mahkemece mal paylaşımı yapılacaktır. Mal rejimi tasfiye aşamasında eşler arasında ortaya çıkan aşağıdaki değerler boşanmada mal paylaşımı davasında talep edilir:
- Eşlerin katılma alacağı,
- Değer artışı alacağı,
- Katkı payı alacağı.
Katılma alacağı, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi sonucunda ortaya çıkan artık değer üzerinde belli bir oranda sahip oldukları alacak türüdür. Kanuna göre bu oran, artık değerin yarısıdır. Artık değer şu formülle hesaplanır:
Artık değer = Edinilmiş mallar + Eklenecek değerler + Kişisel mallara giden edinilmiş malların karşılıkları – Değer artış payları – Edinilmiş mallara giden kişisel malların karşılıkları – Borçlar
Boşanmada Mal Paylaşımı Davasının Konusu Olan Edinilmiş Mallar Nelerdir?
Boşanmada mal paylaşımı davası için tespit edilmesi gereken edinilmiş malların tanımı Türk Medeni Kanunu’nun 219. maddesinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre edinilmiş mal; her eşin evlilik birliğinin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Tanımdan anlaşılacağı üzere emek karşılığı elde edilen mallar edinilmiş mallardır. Maddenin devamında özellikle edinilmiş mal sayılacak malvarlığı değerleri sıralanmıştır. Bunlar:
- Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
- Kişisel mallarının gelirleri,
- Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
- Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
- Edinilmiş malların yerine geçen değerler.
Edinilmiş mallara katılma rejiminde üçüncü mal türü de paylı mallardır. Kanun, belirli bir malın kendisine ait olduğunu iddia eden kimseyi bunu ispatlamakla yükümlü kılmıştır. Kime ait olduğu ispatlanamayan mallar ise paylı mal karinesi kapsamında her iki eşin de paylı mülkiyetinde sayılacağı düzenlenmiştir. Bu mallar da boşanmada mal paylaşımına dâhil edilir. Ancak daha üstün bir yararı olduğunu kanıtlayan eş diğerinin payını ödeyerek malın bölünmeden kendisine verilmesini isteyebilir.
Boşanma ile Paylaşılmayan Kişisel Mallar Nelerdir?
Boşanmada mal paylaşımı davası açmak için kişisel malların tespit edilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda aksine karar verilmemişse eşlerin tüm malları edinilmiş mal kabul edilmektedir. Fakat buna istisnalar getirilmiştir. Bu istisnalar, TMK m. 220’de sınırlı olarak ifade edilmektedir. Kanunda öngörülen istisnalar şu şekildedir:
- Eşlerin evlenmeden önceki yani edinilmiş mallara katılma rejimi başlamadan önce sahip oldukları her türlü mal.
- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, (cüzdanı, çantası, kol saati, ziynet eşyaları vb)
- Eşlerden birine miras yoluyla geçmiş olan malvarlığı değerleri,
- Manevi tazminat alacakları,
- Karşılıksız kazanma yoluyla kazanılan mal varlıkları,
- SGK tarafından yapılan ödemeler,
- Kişisel mallar yerine geçen değerler.
Kanun ayrıca eşlere, edinilmiş mallara dâhil olması gereken bir mesleğin yürütülmesi ya da işletmenin çalışmasından elde edilen malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kararlaştırma imkânı tanımıştır. Eşler yine sözleşmeyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara değil kişisel mallara dâhil olacağını kararlaştırabilir.
Ayrıca eşler mal rejimini değiştirerek edinilmiş tüm mallarının kişisel mal olarak sayılmasını sağlayabilirler.
Boşanma Davası Açıldığında Mal Paylaşımı Kendiliğinden Olur Mu?
Boşanma davası açıldığında mal paylaşımı kendiliğinden olmaz. Öncelikle mal paylaşımının yapılması talebe bağlı olduğunu söylemek gerekir. Mal rejimin tasfiyesi sonucu tarafların edinmiş olduğu malvarlığı hakkı bir nispi hak olduğundan hukuka uygun olarak yetkili mahkeme önünde talep edilmelidir. Boşanma davası açmış olmanız otomatik olarak mal paylaşımının yapılacağı anlamına gelmez. Boşanma davasının haricinde eşler arasındaki mal rejimin uygulanması sonucu tasfiye edilmesi için açılacak ikinci bir dava ile boşanma sonucunda mal paylaşımının yasal olarak yapılmasını sağlayacaktır.
Boşanmada Mal Paylaşımı Davasında Zamanaşımı Süresi Nedir?
Boşanmada mal paylaşımı davasında zamanaşımı hususunda Yargıtay’ın da yerleşmiş içtihatları uyarınca boşanma davasının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaktadır.
YARGITAY 8.Hukuk Dairesi, Esas: 2016/ 22068, Karar: 2017 / 3158, Karar Tarihi: 08.03.2017:
“…4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı süresi düzenlemesi getirilmemiştir. Bu gibi durumlarda TMK’nın 5 yollamasıyla 6098 sayılı TBK uygulanmalıdır. Zira; TBK’nın 646.maddesine göre borçlar kanunu, medeni kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, TBK’nın 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi mal rejiminin tasfiyesi davalarında da uygulanmalıdır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 e. 2013/520 k. sayılı kararı) ve dairemizin uygulaması da bu yöndedir.
Her ne kadar, dairemiz önceki uygulamalarında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK’nın 178. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresini kabul etmiş ise de; yargıtay HGK’nin yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir. TBK’nın 149/1. maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı kanunun 153/3.maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur.
Somut uyuşmazlık incelendiğinde taraflar, 2001 yılında evlenmiş olup. 27.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 09.02.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmıştır. İş bu temyize konu dava ise 08.05.2015 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, boşanma kararının kesinleştiği 09.02.2009 tarihinde başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi temyize konu davanın açıldığı tarihe kadar henüz dolmadığından, davanın kaldığı yerden devamı ile uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru değildir.”
Boşanmada Mal Paylaşımı Davası Ne Kadar Sürer?
Adalet Bakanlığı tarafından yargıda hedef süreler belirlenmiştir. Bu süreler davanın konusu ve niteliği uyarınca belirlenmiş olup İstinaf ve Yargıtay aşamaları bu süre içinde değerlendirilmez. Pratik uygulamalara göz atıldığında;
- Dilekçelerin tam ve eksiksiz olması
- Tebligat süreleri
- İlgili kurum ve kuruluşlardan gelecek yazılar
- Varsa tanıkların dinlenmesi gibi süreçler dava içeriğine göre değişiklik gösterir.
Genel ortalamalara bakıldığı zaman boşanmada mal paylaşımı davalarının ortalama olarak 12 ila 24 ay arasında sonuçlandığı söylenebilir. İlk derece mahkeme kararının ardından başlayan İstinaf ve Yargıtay aşamaları hesap edildiğinde bir davanın 3-4 yıla kadar uzaması mümkündür.
Ancak bir davanın en kısa süre içerisinde sonuçlanması dosyanın yakından takip edilmesi ile birebir ilgilidir. İyi bir dosya takibi davanın gereksiz uzamasını engellemektedir.
Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Aile hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla boşanma avukatı vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir. (2022 tarifesi için tıklayınız.)
İlgili yazılarımız;
- Boşanmada mal paylaşımı davası (Mal rejimi tasfiyesi davası)
- Boşanma davası
- Boşanma Davası Nedir?
- Çekişmeli boşanma davası
- Anlaşmalı boşanma davası
- Nafaka davası
- Nafaka artırım, azaltma ve kaldırma davaları
- Velayet davası
- Aile konutu şerhi konulması ve kaldırılması
- Ziynet davası
- Babalık davası
- Soybağının (Nesebin) Reddi Davası
- Tanıma ve tenfiz davası
- İddet müddetinin kaldırılması davası
- Hakimin Evlilik Birliğine Müdahalesi
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?
Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numaralı telefondan numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz.
AV.İREM BİKE DEMİRHAN