Birleşen Davalarda Kabul Ve Red Miktarına Göre Karşılıklı Olarak Ücret Takdiri Gerekir
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin E. 2015/42991, K. 2017/6614 sayılı kararı;
“…Somut olayda, davacı açmış olduğu asıl davada; hizmet alımı sözleşmesi neticesinde belediyelerinde çalışan dava dışı işçiye ödemek zorunda kaldıkları 17.625,40 TL’nin tamamını son alt işveren olması nedeniyle davalı …. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra açtığı ve bu dosya ile birleşen davada ise diğer alt işverenler olan davalılardan da dava konusu alacağın tamamının müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Ancak davalı alt işverenler dava konusu alacağın dava dışı işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden miktar kadarından sorumlu oldukları için mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
….’nin 8. maddesi gereği bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur. Bu durumda asıl davada davalı …. Şti. yönünden reddedilen miktar 15.821,83 TL olduğuna göre davalı lehine, karar tarihi olan 2015 yılında yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince davanın reddedilen 15.821,83 TL’lik kısmı üzerinden hesaplanan 1.898,65 TL vekalet ücretinin takdiri gerekir. Ancak mahkemece yanılgılı değerlendirme ile asıl ve birleşen dava birlikte değerlendirilerek tüm davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına…yerine “Reddedilen miktar üzerinden ….nin 13/1. maddesi gözetilerek 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak birleşen davada kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,” ve “Davalı …. Şti. asıl davada yapılan yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden …Ü.T.’nin 13. Maddesi gereğince reddedilen dava değeri üzerinden 1.898,65 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine“ sözlerinin ve rakamının yazılmasına, mahkeme kararının bu şekilde düzeltilmesine, iş bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına,…”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 24.05.2017 gün ve E. 2016/1248, K. 2017/6197 sayılı kararı;
“…Davacı, eldeki dava ile satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiş, davalı ise karşı davası ile tapu iptal tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesine göre reddedilen asıl dava yönünden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir…kararın hüküm fıkrasına yeni bir bent eklenerek bu bende “Reddedilen asıl dava yönünden, davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan …’ ne göre hesaplanan 18.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” söz ve cümlelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına…”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 04.07.2017 gün ve E. 2016/4674 ,K. 2017/8059 sayılı kararı;
“…HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda, 11.12.2014 tarihinde … 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 2012/459 Esas sayılı dava dosyasının temyize konu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve bu karar aynı tarihte mahkeye yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen mahkemece birleştirilen dava dosyası yönünden hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23.05.2017 gün ve E. 2015/42989, K. 2017/6146 sayılı kararı;
“…Somut olayda, davacı…açmış olduğu asıl davada; hizmet alımı sözleşmesi neticesinde belediyelerinde çalışan dava dışı işçiye ödemek zorunda kaldıkları 18.506,28 TL’nin tamamını son alt işveren olması nedeniyle davalı…… Temizlik Hizmetleri Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra açtığı ve bu dosya ile birleşen davada ise diğer alt işverenler olan davalılardan da dava konusu alacağın tamamının müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir. Ancak davalı … işverenler dava konusu alacağın dava dışı işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden miktar kadarından sorumlu oldukları için mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca ….’nin 8. maddesi gereği bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda her dava için ayrı ücrete hükmolunur. Bu durumda asıl davada davalı…… Temizlik Hizmetleri Ltd. Şti. yönünden reddedilen miktar 16.447,02 TL olduğuna göre davalı…lehine, karar tarihi olan 2015 yılında yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince davanın reddedilen 16.447,02 TL lik kısmı üzerinden hesaplanan 1.973,65 TL vekalet ücretinin takdiri gerekir. Ancak mahkemece yanılgılı değerlendirme ile asıl ve birleşen dava birlikte değerlendirilerek tüm davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7 maddesi hükmü uyarınca mahkeme kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir….mahkeme ilamının hüküm bölümünden “Davalı…… Temizlik Hizmetleri Ltd. Şti. asıl davada yapılan yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ….’nin 13. maddesi gereğince reddedilen dava değeri üzerinden 1.973,65 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine“ sözlerinin ve rakamının yazılmasına, mahkeme kararının bu şekilde düzeltilmesine, iş bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına,…”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 12.06. 2014 gün ve E. 2013/32828, K. 2014/18796 sayılı kararı;
“…3-Davacı avukat, her üç davalı hakkında ayrı ayrı davalar açmış ve icra takipleri başlatmıştır. Bu durumda, her bir davalı yönünden kabul edilen meblağ üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan tek bir nispi vekalet ücretinin davalılar H. A. ve C. K. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir…” 13.10.2021
(KAYNAKÇA: AV.M.Haşım mısır, Avukatlık Sözleşmesi ve Ücret, Türkiye Barolar Birliği, Ankara,2020)
AV.İREM BİKE DEMİRHAN