Yazımlar

Av. İrem Bike Demirhan > Yazımlar (Page 8)

Tüketici Hukuku

tuketici hukuku

Tüketici hukukunda Kanunun amacı tüketicilerin korunması ile birlikte kamu yararı gözetilerek tüketicilerin hangi yönlerden korunmasının gerektiği ve bu korumayı sağlamak üzere hangi tedbirlerin alınabileceğidir. Tüketicinin korunması da; kamu yararını sağlamak, tüketicinin sağlık ve güvenliğini korumak, tüketicinin ekonomik ekonomik çıkarlarını korumak, tüketicinin zararlarını tazmin etmek, tüketiciyi bilgilendirmek ve bilinçlendirmek, tüketicilerin örgütlenmelerini sağlaması açısından önemlidir.  Kanunun kapsamı mal ve hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemdir. Ayıplı Mal Nedir? Tüketici hukukunda ayıplı mal, tüketiciye teslim anında taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. Ambalajında,...

Devamını Gör

Cinsiyet Değiştirme Davası

Cinsiyet Degistirme Davasi

Cinsiyet değiştirme davası yasal olarak cinsiyet değiştirilmesi için başvurulan hukuki bir yoldur. Cinsiyet, doğuştan sahip olduğumuz üreme organının farklılığına göre kadın veya erkek olarak adlandırılmamızı sağlar. Ancak bazen, kişiler, doğuştan sahip oldukları cinsiyete değil; karşı cinse aidiyet hissedebilmektedirler. Sahip oldukları cinsiyetten farklı bir cinse ait hisseden kişiler “transseksüel” olarak ifade edilmektedirler. Transseksüellerin hukuk düzeni içinde biyolojik olarak sahip olmadıkları fakat kendilerini ait hissettikleri cinsiyet ile tanınabilmeleri için cinsiyet değişikliği ameliyatı geçirmeleri gerekmektedir. Transseksüel bireylerin cinsiyet değiştirebilmeleri için izleyecekleri yol, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (TMK) 40. maddesinde açıklanmıştır. Cinsiyet Değiştirme Davası Nasıl Açılır? Transseksüel bireyin cinsiyet değişikliğinin hukuk düzeni tarafından tanınmasını belirli...

Devamını Gör

İhtiyati Haciz

Ihtiyati Haciz

İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini garanti altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun borcuna yetecek kadar malına geçici olarak hukuken el konulmasıdır. Alacaklı, borçlusunun borcunu zamanında ödeyeceğinden kuşku duyuyorsa, ilk önce borçlunun mallarına ihtiyati haciz konulmasını sağlar; ondan sonra davasını açar veya ilamsız icra takibini yapar. Alacaklı, açtığı davayı kazanırsa veya yaptığı ilamsız icra takibi kesinleşirse artık borçlunun mallarını bu aşamada haczettirmek için bir çaba harcamaz. Konulan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşünce hacizli mal alacaklının talebi ile icra dairesince satılır ve satış bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati Haciz Şartları Nelerdir? Alacağın rehinle teminat altına alınmamış olması gereklidir. ...

Devamını Gör

Boşanma Davası Nedir?

bosanma davasi nedir

Boşanma davası, eşlerin boşanma sebeplerinden en az birini ileri sürerek açtığı davadır. Türk Medeni Kanunu’nda boşanmanın sebepleri sayılmıştır. Boşanma davası ancak bu sebeplere dayanabilir. Bu sebeplere dayanan boşanma sadece dava şeklinde mahkeme tarafından yerine getirilebilir. Boşanma, geçerli olarak kurulmuş olan bir evlenmenin eşlerin sağlığında kanunda öngörülen sebep ve koşullara dayanarak mahkeme kararıyla sona erdirilmesidir. Boşanma Davası Konusu Nedir? Boşanma davasının konusu düzenleme konusu düzenleme konusu yapılmıştır. Boşanma davası açmaya hakkı olan eş boşanma, ya da ayrılık isteyebilir. Boşanma davasının konusu; Davanın yalnız boşanmaya ilişkin açılması, Davanın yalnız ayrılığa ilişkin açılması, Davanın evlenmenin sonlanması koşulları varsa sadece evlenmenin iptaline ilişkin açılması ya da evlenmenin...

Devamını Gör

İtirazın İptali Davası

itirazin iptali davasi

İtirazın iptali davası takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağı konu edinen bir davadır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı itirazla duran takibin devamını sağlama amacıyla açılan bir davadır. Alacaklı davayı kazanır; yani borçlunun itirazı hükümden düşürülürse, bununla aynı zamanda borçlunun itirazı da iptal edilmiş olur. İşte bundan dolayı, bu davaya itirazın iptali davası denir. Dava takip alacaklısı tarafından, takip borçlusuna karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise borçludur. Davacı alacaklı, iki hususa karar verilmesini ister: Borçlunun itirazının haksızlığına, alacağının varlığına ve davalı borçlunun dava konusu alacağı bu takipte ödemek zorunda olduğuna karar verilmesi ile alacaklı, borçlunun...

Devamını Gör

İhbar Tazminatı

ihbar tazminati

İhbar tazminatı usulsüz fesih sonucunda ödenmesi gereken bir tazminat olarak karşımıza çıkmaktadır. Belirsiz süreli bir iş akdi taraflarca bildirim süresi verilmeksizin veya eksik verilerek feshedilmiş ya da peşin ödemeyle fesihte bildirim sürelerine ilişkin ücret ödenmemiş veya eksik ödenmişse bir usulsüz fesih ortaya çıkar. Belirsiz süreli iş akitlerinin sona erdirilmesinde fesih bildiriminde bulunma zorunluluğu yerine getirmeyen işveren gibi işçi için de söz konusu olabilir. Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. İhbar tazminatı olarak adlandırılan bu tazminat sadece belirsiz süreli iş akitlerinin usulsüz feshinde söz konusu olur. İhbar tazminatı sadece sürekli iş akitlerinde uygulanır. Usulsüz fesihte bulunan...

Devamını Gör

Ödeme Emrine İtiraz

odeme emrine itiraz

Ödeme emrine itiraz, borçlunun, borçlu olmadığı veya alacağın vadesinin gelmediği, şarta bağlı bulunduğu gibi bir nedeni icra dairesine bildirmesine denir. Borçlunun ödeme emrine, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği, borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmekle, ödeme emrine karşı koyar ve takibi durdurur. Borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi ile icra takibi kendiliğinden durur. Ödeme Emrine İtiraz Sebepleri Nelerdir? Kanun, hem ödeme emrinin içeriğine ilişkin düzenlemede hem de ödeme emrine itiraz kısmında, borçlunun itiraz etme hakkından söz etmiştir. Ancak itirazın türü, özelliği ve sebepleri bakımından açık bir düzenleme yoktur. Burada imzaya itiraz ve borca itirazdan...

Devamını Gör

Kıdem Tazminatı

kidem tazminati

Kıdem tazminatı, işçinin çalıştığı iş yerinden ayrılırken geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından kanunen ödenmesi gereken toplu paraya denilmektedir. Kıdem tazminatı iş akdinin sona erdiği her durumda değil, yasada öngörülen hallerde belirli bir kıdeme sahip olan işçilere, kıdemleri oranında ve son ücretleri göz önünde tutularak ödenir. Kıdem Tazminatı Nedir? İş kanunu, işçinin işverenden kıdem tazminatı alabilmesi için belli şartlar öngörmüştür, bu şartlar şunlardır: En Az Bir Yıllık Kıdem Süresi Bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aynı işverenin işyeri veya işyerlerinde en az 1 yıl sürekli çalışması gerekir. İşçi, işverenin işyerinde 1 yıldan daha az süre ile çalışmış ise kıdem tazminatı alması mümkün değildir. İşçi...

Devamını Gör

Konkordato

konkordato

Konkordato elinde olmayan nedenlerle, işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak için kabul edilmiş bir müessesedir. Konkordato Nedir? Konkordato borçların ödenemeyeceği durumlarda mahkeme kararı ile borçların ödenebilmesi için taraflar arasında yapılan bir anlaşmadır. Bu anlaşma sayesinde borçlu taraf borçlarını yeniden yapılandırabilir. Rehinli alacaklar için borçlunun talebinin olması ve rehinli alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, rehinli borçlarda bu kapsama dahil olur. Konkordato ilan edebilmek ve süreci başlatabilmek için mahkeme ve alacaklıların ortak karara varması gerekir. Konkordato Başvurusu Nasıl Yapılır? Konkordato başvurusu için şu belgeler gereklidir; Konkordato projesi Borçlunun mal varlığını ve mali durumunu gösteren belgeler ( Alacaklar ve alacaklılar listesi Karşılaştırma...

Devamını Gör

Gaiplik Kararı

gaiplik karari

Gaiplik kararı, ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş ya da kendisinden uzun bir süre haber alınamayan ve ölme olasılığı yüksek olan kişilerin, mahkeme kararı ile hukuki olarak kişiliğine son verilmesine denir. Gaiplik Süresi Ne Kadardır? Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır. Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır. Gaiplik Şartları Nedir? Bir kimsenin gaipliğine, TMK m.32 gereği, ya ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş olması ya da...

Devamını Gör
Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?