Yazımlar

Av. İrem Bike Demirhan > Yazımlar (Page 16)

İflas Takibi

iflas takibi

İflas takibi yolu ile takip, 6183 Sayılı Kanunun 54 üncü maddesinde cebren tahsil ve takip şekilleri açıklanmış olup (3) numaralı bendine göre, gerekli şartlar bulunduğu takdirde borçlunun iflası istenebilecektir. Alacaklı borçlu ilişkisinde borçlu taraf tacir veya tacir statüsünde ise alacaklı borcunu tahsil etmek için icra takibi yoluna başvurabilir. Mahkeme tarafından iflasına karar verilen borçlunun, bünyesindeki haczedilebilen taşınır taşınmaz tüm mal varlığının ve hakların, paraya çevrilerek alacaklının alacağını tahsil etmesini sağlayan takip yoludur. İcra ve İflas kanunumuzda başlıca üç iflas yoluyla takip türüne yer verilmiştir. Bunlar; Adi iflas takibi, Kambiyo senetlerine özgü iflas takibi Doğrudan doğruya iflas takibi İflas Takibi Yolları Adi İflas Takibi Adi...

Devamını Gör

Maddi Tazminat Davası

maddi tazminat davasi

Maddi tazminat davası, insanların hukuk dışı bir şekilde zarar görmesi sonucu malvarlıklarında eksilme ve olumsuz etkilenme olması durumunda açılan davadır. Maddi tazminatın amacı, maddi açıdan zarar gören kimsenin, bu zararının ödenerek mağduriyetinin giderilmesidir. Maddi Tazminat Davası Nedir? Maddi tazminat davası, bir kişinin başka bir kişiye hukuka aykırı ve kusurlu olarak zarar vermesi ve bu zararın maddi açıdan gerçekleşmesi üzerine, maddi zararın tazmin edilmesi istemi ile açılan davaya, maddi tazminat davası denmektedir. Bir kişinin maddi tazminat davası açabilmesi için gereken bazı şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar şu şekilde sıralanmaktadır; Maddi zararı oluşturacak bir fiilin bulunması Maddi zararı oluşturan fiilin hukuk kurallarına aykırı olması Hukuka...

Devamını Gör

İş Kazası Tazminat Davası

is kazasi tazminat

İş kazası tazminat davası; bir işverenin işyerinde çalışan işçinin iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına sorumlu işveren tarafından tazminat ödenmesi istemiyle açılan bir maddi ve manevi tazminat davası türüdür. İş Kazası Tazminat Davası Nedir? Bir işveren, işyerinde çalıştırdığı işçilerin kapsamlı olarak sağlıklarını ve güvenliklerini temin etmek durumundadır. İş kazası, işyerinde veya işin yürütümü sırasında gerçekleşen, işçinin ölümüne veya beden bütünlüğünün ihlaline yol açan olaydır. İşçinin ölümü veya yaralanması ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle işverenlerin tazminat sorumluluğu gündeme gelir.  Nitekim böyle bir halde iş kazasının ölüm olayı ile sonuçlanmasında iş sağlığı ve güvenliği hususunda gerekli tedbirleri almayan işveren birinci...

Devamını Gör

Cinsel Saldırı Suçu (TCK m.102)

cinsel saldiri sucu

Cinsel saldırı suçu, Türk Ceza Kanunu’nda “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlıklı bölümünde 102. Maddede düzenlenmiştir. Cinsel Saldırı Suçu Nedir? Cinsel saldırı suçu, cinsel arzuları tatmin amacıyla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilerek bedenine fiziksel temasta bulunulması ile oluşur. Suç, failin mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etme derecesine göre ikiye ayrılır. Korunan hukuki değer kişinin cinsel özgürlüğü ve cinsel dokunulmazlığıdır. Türk Ceza Kanunu'nun 102. Maddenin 4 ve 5. Fıkralarında düzenlenen suçun neticesi sebebiyle ağırlaşan halleri bakımından ise kişinin cinsel dokunulmazlığının yanı sıra vücut bütünlüğü ve yaşam hakları korunmaktadır. Basit cinsel saldırı suçu Basit cinsel saldırı suçu, mağdurun bedenine cinsel ilişki...

Devamını Gör

Vesayet ve Vasi Tayini

vesayet

Vesayet, bazı ergin kişilerin veya velayet altında bulunmayan küçüklerin kişisel ve maddi menfaatlerini korumak amacıyla 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'u ile düzenlenmiş bir hukuk kurumudur. Vasilik Nedir? Vasi, vesayet makamınca, korunmaya muhtaç kişinin malvarlığını ve bazı konularda kendisini temsil ve yönetim konumuna getirilen kişidir. Yani kendini temsilden ve aktif ile pasif malvarlığını yönetimden aciz kişiyi bu konularda temsil edecek kişidir. Vasinin Görevleri Vasi olarak atanan kişinin en önemli görevi kısıtlı kişinin menfaatlerinin korumaktır. Vasi tayin edilen kişi kısıtlı kişinin mal varlığı ile ilgili bir kayıt defteri tutmak zorundadır. Eğer kişinin herhangi bir mal varlığı bulunmuyorsa defter tutulma zorunluluğu yoktur. Yılda en az bir...

Devamını Gör

Zimmet Suçu (TCK m. 247)

zimmet sucu

Zimmet suçu, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmekten ibarettir.  Kamu görevlisi bu görevi dolayısıyla zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mallar üzerinde ancak görevinin gerektirdiği şekilde tasarrufta bulunabilir.  Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını mümkün kılmaya yönelik hileli davranışlar ile işlenmesi durumunda verilecek olan ceza yarı oranında yükseltilir. Zimmet suçunun, malın geçici bir zaman kullanıldıktan sonra iade...

Devamını Gör

Tam Yargı Davası

tam yargi davasi

Tam yargı davası, idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür. Tam Yargı Davası Nedir? Tam yargı davası, idari işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan ihlal edilenler tarafından açılan davalara tam yargı davası denilmektedir. Burada bir bireyin maddi ya da manevi bir zarara uğraması söz konusudur. Yani esasen tam yargı davaları, devlet aleyhine açılan tazminat davası olmaktadır.  İdarenin güçlü olması, her yaptığı uygulamanın hukuka uygun olacağı anlamına gelmemektedir. Bir zarara sebep olan idare bu zararı gidermek ile yükümlüdür. Tam Yargısı Davası Çeşitleri Nelerdir? Tam yargı davasının dört türü bulunmaktadır....

Devamını Gör

İftira Suçu (TCK m.267)

iftira sucu

İftira Suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Uygulama ve Yargıtay kararlarında iftira suçu içerisinde birden fazla hukuki konuların bulunduğu ve TCK’nda düzenlenmesi ile bu hukuki konuların korunduğu kabul edilmektedir. İftira Suçu Nedir? İftira suçu, bir kimse hakkında suçu işlemediğinin bilinmesine rağmen veya gerçeğe aykırı olarak suç isnadında bulunularak kişiye yönelik soruşturma veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamaya yönelik eylemden oluşmaktadır. Bu isnat basın ve yayın yoluyla da yapılabilir. Bu suçun oluşmasındaki en önemli husus şikayet olunan kişinin isnat edilen hukuka aykırı fiili işlemediğinin bilinmesine rağmen hakkında soruşturma, kovuşturma veya idari yaptırım uygulanması amacının aranmasıdır. Hukuka aykırı fiil isnat...

Devamını Gör

Yağma Suçu (TCK m.148-149)

yagma sucu

Yağma suçu, diğer adıyla gasp suçu, zilyetliği başkasına ait bir taşınır malın “cebir” veya “tehdit” kullanılarak alınmasıyla oluşur.  Bu suç, 5237 sayılı  Türk Ceza Kanunu'nun "malvarlığına karşı suçlar" başlığı altında düzenlenmiştir. TCK'nın 148. ve 150. maddeleri arasında düzenlenen yağma suçu, mağdurun malvarlığına yönelik gerçekleştirilen haksız bir eylemdir. Yağma Suçu Nedir? Yağma suçu, hırsızlığa benzemekle birlikte hırsızlıktan farklı olarak, malın alınması veya verilmesini temin için zilyet üzerinde cebir veya tehdit kullanılmaktadır. Bu nedenle, mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında en tehlikelisi olarak bilinir ve kabul olunur. Çünkü bu suçlarla korunan hukuki değer olarak yalnızca malvarlığı değil, kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığı da ön...

Devamını Gör

Malpraktis (Doktor Hatası) Nedir?

malpraktis

Anayasamız ile güvence altına alınmış olan vücut bütünlüğünün dokunulmazlığı hakkının istisnasını tıbbi müdahaleler oluşturur. Malpraktis; doktorların ve sağlık çalışanlarının hastalar üzerinde tanı konulması, hangi tedavi yönteminin uygulanması gerektiği ve ardından tedavinin doğru şekilde uygulanması gibi konularda yapacakları yanlışlar sonucu hastanın uğradığı zararı ifade eder. Türk Tabipler Birliğinin Hekimlik Meslek Etiği Kuralları'nın, "Hekimliğin kötü uygulanması malpractice" başlıklı 13. maddesinde şu tanıma yer verilmiştir: "Bilgisizlik, deneyimsizlik ya da ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi "Hekimliğin kötü uygulanması" anlamına gelir" Temel anlamda iki tür tıbbi malpraktis davası söz konusudur. Bunlardan ilki ceza hukuku kapsamında hekimin tıbbi uygulama hatası nedeniyle taksirli eylem sonucu işlediği bir suç söz...

Devamını Gör
Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?