Yazımlar

Av. İrem Bike Demirhan > Yazımlar (Page 11)

Önalım Hakkı (Şufa) Davası

onalim hakki

Önalım hakkı diğer adıyla şufa  davası, kişinin paydaşı olduğu taşınmazın diğer paydaşça malik olunan payının üçüncü bir kişiye satılması durumunda öncelikle o payı satın alma hakkı veren önalım hakkına dayanarak açılan yenilik doğuran bir dava türüdür. Önalım (şufa) hakkı nedir? Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlardaki payın üçüncü bir kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Eş deyişleri bu hak, paydaşa, taşınmazın herhangi bir paydaşının üçüncü bir kişiye sattığı payı, satış bedeli ile harç ve masrafları toplamını ödeyerek satın alma hakkıdır. Satış dışı temliklerde bu hakkın kullanılması mümkün değildir. Ancak anılan temlikin muvazaalı olduğu, gerçek...

Devamını Gör

Koşullu Salıverme (Şartlı Tahliye)

kosullu saliverme

Koşullu salıverme diğer adıyla şartlı tahliye hükümlüler için bir haktır. Hükümlülerin koşullu salıverme şartlarını taşıması halinde talepleri olmaksızın bu haktan faydalanabileceklerdir. Koşullu salıverilme 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun içerisinde düzenlenmiştir. Koşullu salıverilme hükümlünün iyi halli olması halinde uygulanabilecek bir yol olması nedeniyle suçluların topluma geri kazandırılması için bir amaç güder. Kanunun 107. madde içerisinde, koşullu salıverilmeyle ilgili açıklamalar yapılmıştır. Koşullu salıverme (şartlı tahliye) nedir? Koşullu salıverme, mahkum olduğu hürriyeti bağlayıcı cezanın kanun tarafından öngörülen kısmını iyi hal ile geçirmiş olan hükümlünün, konulan şartlara uymadığı takdirde feri alınması koşulu ile hükümlülük süresinin tamamını bitirmeden merciince alınacak kararla salıverilmesini ve bu şekilde...

Devamını Gör

Sulh Hukuk Davaları

sulh hukuk davalari

Sulh hukuk davaları, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca Sulh Hukuk mahkemelerinin görevine alanına giren dava ve işlemleri genel itibarıyla temsil etmektedir. Sulh hukuk davaları nelerdir? Sulh hukuk davalarını tespit etmek için Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca Sulh hukuk Mahkemelerinin görev alanına giren dava işlere bakmak gerekir. HMK madde 4, 382 ve 383 sulh hukuk davalarını düzenlemiştir. Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren davalar nelerdir? Sulh hukuk davalarının belirlenebilmesi için sulh  hukuk mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlemlerin tespit edilmesi gerekmektedir. Bu husus için Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili maddelerine bakmak yeterli  olacaktır. HMK MADDE 4: “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a)...

Devamını Gör

Vatandaşlık Avukatı

Vatandaslik avukati

Vatandaşlık avukatı diğer adıyla yabancılar hukuku avukatı çalışma izni, otuma izni ve vatandaşlık başvuruları ile ilgili iş ve işlemleri takip etmektedir. Gelişen ve değişen Türkiye ile birlikte farklı milletlerden kişiler farklı sebeplerle Türkiye’de çalışma ve ikamet etme ihtiyacı duymaktadır. Bu kişiler vatandaşlıklarını değiştirmekte ve Türkiye’de yasal koşulların oluşması halinde vatandaşlık alabilmektedir. Vatandaşlık avukatı nedir? Vatandaşlık avukatı, Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun,  Türk Medeni Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Milletlerarası Sözleşmeler ve sair kanun kapsamında Türk mevzuatı içerisinde yer alan vatandaşlık hukuku ile ilgili iş ve işlemleri takip eden serbest meslek erbabıdır. Vatandaşlık avukatı hangi iş...

Devamını Gör

Soybağının (Nesebin) Reddi Davası

Soybaginin nesebin reddi davasi 2

Soybağının (nesebin) reddi davası, baba ile kurulmuş olan soybağı ilişkisini ortadan kaldıran bir yenilik doğuran davadır. Bu dava ile davacı babalık karinesini çürüterek soybağının ortadan kaldırılmasını talep eder. Baba ile çocuk arasında soyabağının ortadan kaldırılmasını sağlayan tek dava budur. Soybağının (Nesebin) Reddi davası nedir? Soybağının (nesebin) reddi davası bozucu yenilik doğuran bir dava olup, hükmün kesinleşmesi ile çocuk ile koca arasındaki soybağı ilişkisini, doğumdan itibaren geçerli olmak üzere kaldırır. Soybağı ilişkisinin doğumdan itibaren sona ermesinin bir sonucu, kocanın çocuğa karşı soybağından kaynaklanan yükümlülüklerinin de sona ermesidir. Daha önceden yerine getirmiş olduğu bakım ve eğitim giderleri ile nafakalar ise sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince...

Devamını Gör

İnançlı İşlem

inancli islem

İnançlı işlem, uygulamada ve öğretide, Türk Borçlar Kanunu’nun 22. Maddesinde yer alan “sözleşme serbestisine” ilişkin genel kurala dayanılarak düzenlenebileceği ve geçerli olduğu kabul edilmektedir. Sözleşme düzenleme serbestisinin sınırları, Türk Borçlar Kanunu’nun 27. Maddesinde ifadesini bulan emredici hukuk kurallarına, kamu düzeni, ahlak ve adaba, kişilik haklarına aykırı olmamak koşuluyla inançlı işlemler yapılabilmektedir. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme/iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Uygulamada inançlı işlemler mülkiyetin yönetim ve mülkiyetin teminat amacıyla devrinde, alacağın tahsil, ödeme ve teminat amacıyla devrinde ve ticari senetlerin tahsil ve...

Devamını Gör

Suçta Tekerrür (TCK m. 58)

sucta tekerrur

Suçta tekerrür, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra, yeni bir suçun işlenmesi halinde uygulanan bir infaz müessesesi kavramıdır. Suçta tekerrür nedir? Suçta tekerrür 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 58’de düzenlenmiştir: “(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç...

Devamını Gör

Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK m.158)

nitelikli dolandiricilik sucu

Nitelikli dolandırıcılık suçu, kanunda dolandırıcılık suçunun nitelikli hallerine varlığı halinde vücut bulan, dolandırıcılık suçuna kıyasla daha ağır cezayı gerektiren bir suçtur. Dolandırıcılık suçu  Türk Ceza Kanunu’nun 157. Maddesinde “Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.” Şeklinde tanımlanmıştır. Nitelikli dolandırıcılık suçu nedir? Nitelikli dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nun 158. Maddesinde tanımlanmıştır: “(1) Dolandırıcılık suçunun; a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle, c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından...

Devamını Gör

İsim Değiştirme Davası

isim degistirme davasi

İsim değiştirme davası, kişiye sıkı sıkıya bağlı olan isim kimliğin ayrılmaz bir parçası olan ismin değiştirilmesi için açılan davadır. Kişilerin isimlerini istedikleri zaman değiştirmesi toplumsal yaşamda birçok karışıklığa ve güvensizliğe neden olabilmektedir. Bu sebeplerle isim değişikliği davası kapsamında ismin değişmezliği ilkesi benimsenmiştir. Ancak bir taraftan da kişi ile adı arasında bulunan sıkı bağ nedeni ile haklı sebeplere dayanılarak değiştirilmesine imkân tanınmıştır. 4721 Sayılı Medeni Kanun 27. maddesi ismin değiştirilmesini, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebileceğini öngörmüştür. İsim değişikliği talebinde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de göz önünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. İsim değiştirme davası nedir? İsim değiştirme davası Türk Medeni Kanun’un 27....

Devamını Gör

Uyuşturucu Ticareti Suçu (TCK m.188)

uyusturucu ticareti sucu

Uyuşturucu ticareti suçu, diğer adıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu Türk Ceza Kanunu’nun 188. Maddesinde düzenlenmiştir. “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.  (2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir. (3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz...

Devamını Gör
Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?