Yazımlar

Av. İrem Bike Demirhan > Yazımlar (Page 10)

Kesinleşmeden İcraya Konulamayacak Kararlar

Kesinlesmeden icraya konulamayacak kararlar

Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar, ilgili kararın ilmalı icra olarak icra edilebilmesi için kesinleşmesi gereken kararları ifade etmektedir. Mahkemelerin yapmış olduğu araştırma ve yargılama işlemlerinin ardından verilen son karara “hüküm”, "ilam" denmektedir. Bu kararların, verildikleri andan itibaren icrai etkiye sahip olurlar. Mahkeme tarafından verilen bu kararların uygulanabilmesi için İcra İflas Kanunu gereğince icra takibi başlatılması gerekmektedir. Kararın Kesinleşmesi Nedir? Kesinleşmeden icraya konulamayacak kararların belirlenebilmesi için kararın kesinleşmesi hususu netleştirilmelidir. Aleyhinde başvurulacak hiçbir kanun yolu kalmayan karara kesinleşmiş karar denir. Kanun pek basit meselelerde kanun yollarına başvurma hakkını tanımamıştır. Bu istisnaların dışında tüm kararların bir kez daha gözden geçirilmesini temin için kanun yolları belirlenmiştir....

Devamını Gör

Menfi Tespit Davası Nedir? (İİK m.72)

menfi tespit davasi

Menfi tespit davası, İcra İflas Kanunu’nda tanımlanmış olup İİK’nun 72.Maddesi’nde icra takibinden önce veya takip esnasında borçlu bulunmadığının ispatı için açılacak bir davadır. Menfi Tespit Davası Nedir? Menfi tespit davası, İİK’nun 72.Maddesi’nde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemeye bakmak gerekirse; “(1)Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. (2)İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3)İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde...

Devamını Gör

Muris ve Mirasçı

mirasci

Miras hukukunun en önemli kişilerinden biri miras bırakandır. Ölüm veya ölüme benzer haller gerçekleştiğinde mirasçılarına terekesi geçen kişidir. Mirasçı ise mevcut terekenin geçtiği kişi olarak tanımlanabilir. Mirasbırakan/ Muris Nedir? Muris terimi, vasiyetname yapan kişiyi ifade eder. Vasiyetname kişinin, mirasını nasıl bırakmak istediğini ve mal varlığının kimlere aktarılacağını belirten bir hukuki belgedir. Muris ölüm veya benzeri haller gerçekleştiğinde hak ve borçları hukuki olarak başkalarına aktarılan kişidir. Gerçek Kişiler Miras Bırakan Olabilir TMK. m. 8 f. I bendine göre her insanın hak ehliyeti vardır. Maddede düzenlenen bu ehliyetin insanlarla ilgili olduğu açıkça gösterilmiştir. Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Dolayısıyla...

Devamını Gör

Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil Davası

Tasinmaz Satis Vaadi Sozlesmesinden Kaynaklanan Tapu Iptal ve Tescil Davasi

Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davası, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tescili amacıyla açılan davalardır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tarafların taşınmaz satışını şu anda yapmak istemedikleri yahut yapamadıkları ancak ileride taşınmazın satışını gerçekleştirmek istedikleri durumda yaptıkları sözleşmedir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noter önünde resen düzenlenmesi gereken yani geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı bu sözleşme ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan, yükümlülük yerini getirilmediğinde "tapu iptali ve tescil" davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Nedir? Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yasal dayanaklarına baktığımızda Türk...

Devamını Gör

Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinin Tapuya Şerhi

Tasinmaz Satis Vaadi Sozlesmesinin Tapuya Serhi

Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhi mümkündür. Taşınmaz satış vaadi tapuya şerh edilmemişse kural olarak tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin kazanımının korunması gerekir. Ancak, satış vaat alacaklısı, satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilsin ya da edilmesin tapu ile mülkiyet hakkı kazanan kimsenin mülkiyeti kötü niyetli kazandığını her zaman ileri sürebilir. Bu durumda üçüncü kişinin mülkiyet ediniminin yolsuz olarak tescil edildiğini bilen veya bilmesi gereken kişi olup olmadığına bakılması gerekir. Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Nedir? Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tarafların taşınmaz satışını şu anda yapmak istemedikleri yahut yapamadıkları ancak ileride taşınmazın satışını gerçekleştirmek...

Devamını Gör

Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi

Tasinmaz Satis Vaadi Sozlesmesi

Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tarafların taşınmaz satışını şu anda yapmak istemedikleri yahut yapamadıkları ancak ileride taşınmazın satışını gerçekleştirmek istedikleri durumda yaptıkları sözleşmedir. Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi Nedir? Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi noter önünde resen düzenlenmesi gereken yani geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı bu sözleşme ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan, yükümlülük yerini getirilmediğinde "tapu iptali ve tescil" davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin yasal dayanaklarına baktığımızda Türk Medeni Kanun’u ve Türk Borçlar Kanunlarında hükümlere rastlamak mümkündür. İlgili maddelere bakmak gerekirse; TBK m. 29: “Bir sözleşmenin ileride...

Devamını Gör

Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu (TCK m.116)

Konut dokunulmazliginin ihlali sucu

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu bireyin özel hayatına yapılan doğrudan bir müdahale olduğundan Türk Ceza kanunu kapsamına dahil edilmiş bir suçtur. Konut dokunulmazlığı, bireyin özel hayatının içinde yer almakla, bireyin özel hayatını oluşturan temel taşlardan biridir. Herkesin, kamuya mal olmuş yaşantısının yanında, kendi maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi, toplum hayatı bakımından kendisi için hedeflediği yere ulaşabilmesi ve  gördüğü şekilde yaşayabilmesi için, başkasının denetim ve gözetiminden uzak, diğer bir ifadeyle, kendi tarzına göre yaşayabildiği özel bir hayatı yaşayabilme ihtiyacı bulunmaktadır. Bu itibarla, insanın kendi tercihleri doğrultusunda şekillendirebileceği özel hayatı kural olarak başkalarının ve devletin ilgi alanı dışında kalmalıdır. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu Nedir? Kişinin...

Devamını Gör

Taşınmaz Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil Davası

Tasinmaz Satis Sozlesmesinden Kaynaklanan Tapu Iptal ve Tescil Davasi

Taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davası , taşınmaz satış sözleşmesinin geçersizliğine, yokluğuna dayalı olarak açılabilen tapu iptal ve tescil dava türlerinden biridir. Taşınmaz satışı iki yanlı bir akittir. Bu akitin unsurları; satışa konu edilen taşınmaz, satış bedeli, devir taahhüdüdür. Satışa konu taşınmazdan amaç; tapu sicilinde kayıtlı bulunan taşınmaz olup, resmi şekilde yapılmak gerekir. Tapulu taşınmaz mülkiyetinin satış yoluyla devri, önce uygun şekilde yapılmış bir satış akdinin varlığına, sonra tapu sicilinde tescil ile tamamlanmasına ihtiyaç vardır. Tescil tasarrufi bir işlemdir. Yinelenen deyişle taşınmaz malın mülkiyeti akit ve tescil ile devredilmiş olur. Akit, yanların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının...

Devamını Gör

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasının Açılamayacağı Durumlar

Ortakligin Giderilmesi

Ortaklığın giderilmesi davasının açılamayacağı, daha doğru bir tabir ile mahkemece ortaklığın giderilmesi kararı verilemeyeceği bazı durumlar söz konusudur. İlgili yazımızda söz konusu durumlar kısaca özetlenmiştir. Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir? Ortaklığın giderilmesi davasının konusunu oluşturan en önemli mal, taşınmaz mallardır. Genel itibariyle taşınmaz mal, kural olarak yerinde sabit kalan ve bulunduğu yerden başka bir yere içeriğinde bir değişiklik olmaksızın nakledilmeyen maddi mallardır. Paydaşlardan birinin ya da tamamının kendi hissesini ayırmak istemesi durumunda ortaklığın giderilmesi davası açılması gerekmektedir. Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasının Açılamayacağı Durumlar Nelerdir? Normal koşullarda paylı mülkiyette paydaşlar, elbirliği mülkiyetinde de ortakların her biri herhangi bir zamanaşımı süresine bağlı olmaksızın istenilen zamanda ortaklığın...

Devamını Gör

Nafaka Yükümlülüğünün İhlali Suçu (İİK m.344)

Nafaka Yukumlulugunun Ihlali

Nafaka yükümlülüğünün ihlali suçu İcra ve İflas kanunu madde 344’de düzenlenmiştir. Nafaka bir kimseyi geçindirmekle, bakıp gözetmekle yükümlü bulunduğu kimseye ya da kimselere, mahkeme kararıyla verdiği aylık olarak tanımlanabilir. Nafaka yükümlülüğünün ihlali  suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödemesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması gerekir. Nafaka kararı, nafaka alacaklısı tarafından icraya konulduğu zaman icraya konulan nafakaya ödemeyen borçlu nafaka yükümlülüğünü ihlal etmiş sayılır. Nafaka tutarı borçlu tarafından ödenmediği takdirde nafaka yükümlülüğünün ihlali suçu işlenmiş olur. Nafaka Yükümlülüğünün İhlali Suçunun Koşulları Nelerdir? Nafaka yükümlülüğünün ihlali suçu için İİK madde 344’e bakmak gerekirse; “Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik...

Devamını Gör
Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?