Terekeye Temsilci Atanması
Terekeye temsilci atanması davası mevcut tereke üzerindeki ortaklığın temsili için bir temsilcinin atanmasından ibarettir. Ölen kişinin ardında bıraktığı mal varlığının miras hukukundaki karşılığı tereke olarak adlandırılmaktadır. Tereke miras bırakanın ölümünden sonra geride bıraktığı ve yalnızca mirasçılarına geçen maddi mal varlıkları ile birlikte borçlar bütünüdür ve bu miras bırakan sıfatını yalnızca gerçek kişiler karşılayabilmektedir.
İçindekiler
Terekeye Temsilci Atanması Davası Nedir?
Terekeye temsilci atanması davası Türk Borçlar Kanunu 640. maddede düzenlenmiştir. Mirasbırakanın birden çok mirasçısı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklığın meydana gelmesi ve bu ortaklığın yönetimi için bir temsilcinin atanması anlamına gelir. Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile, mirası bir bütün olarak kazanırlar. Mirasçıların terekeye elbirliğiyle sahip olması sonucunda mirasçılar sözleşme veya kanundan doğan temsil veya yönetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla terekeye ait tüm haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılar terekenin ortak idaresi konusunda anlaşamıyorlarsa terekenin temsili zorunludur. Kural olarak mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilirler ve sağlanan korumadan da mirasçıların tümü yararlanır.,
Miras Ortaklığı Nedir?
Miras ortaklığı mirasın mirasçılara geçmesiyle birlikte başlar ve mirasın paylaşılmasına kadar devam eder. Miras ortaklığı terekede bulunan bütün hak ve borçları kapsar. Yani mirasçılar sadece haklara değil, aynı zamanda borçlara da ortaktır, dolayısıyla borçlardan da sorumludur.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Miras ortaklığı yasal ve atanmış mirasçılardan oluşmaktadır. Mirası reddedenler, mirastan çıkarılanlar, mirastan feragat edenler ve mirastan yoksun bulunanlar miras ortaklığında yer almaz. Bu nedenle bu kişiler terekede yer alan hak ve borçlara sahip değildir.
Terekeye Temsilci Atamasının Şartları Nelerdir
Terekeye temsilci atanmasının talep edilebilmesinin ilk şartı ortada bir miras ortaklığı bulunmasıdır. Miras ortaklığı bulunmadığı takdirde temsilci tayini istenemez. Bunun dışında miras ortaklığına vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmış ise yahut mirasın resmen yönetimine karar verilmişse yine temsilci tayini talep edilemeyecektir. Temsilci tayininin bir diğer şartı ise miras ortaklığına temsilci tayinine ilişkin zorunluluktur. Eğer ki mirasın tek bir kişi tarafından yönetiminde hukuki yahut ekonomik bir yarar mevcut değilse istem reddedilir.
Kimler Tereke Temsilcisi Olabilir?
Tereke temsilcisi mirası yönetebilecek yetkinliğe sahip olmalıdır. Terekede yer alan malların özellikleri, terekenin büyüklüğü ve diğer özellikleri göz önüne alınarak Sulh Hukuk mahkemesi hakimince tereke temsilcisinin fiil ehliyeti ve terekeye ilişkin yetkinliği gözetilerek temsilci tayini gerçekleştirilir.
Terekeye Temsilci Atanmasında Yetkili ve Görevli Mahkeme
Hukuk Muhakemeleri Kanunu çerçevesinde çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir hüküm mevcut değilse görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir. Terekeye temsilci atanması da çekişmesiz bir yargı işidir bu nedenle tereke tespit davasında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mevcut terekeye temsilci atanması için yetkili mahkeme mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.
Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Esas. 2012/626 , Karar. 2012/3143:
”Davacılar, terekenin idaresi konusunda ihtilaf çıktığını belirterek mahkemeden aldıkları yetkiye dayanarak mirasbırakanın olan terekesine temsilci atanmasını istemişlerdir. Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile, mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar ( T.M.K.md.599 ). Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir ( T.M.K.md.640 ).
Bir kısım mirasçılar tarafından, mirasçılardan davalı K. ‘ın eşi olan K. Y. aleyhine Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/550 esas sayılı dosyayla tereke borcunun ortadan kaldırılması için muvazaa nedenine dayalı olumsuz tespit davası açtıkları anlaşılmaktadır. Bu davada, davalı üçüncü kişi K.in eşi olan K.’la diğer mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Miras ortaklığı mirasçıların tam bir bütünlükle hareket edememeleri sebebiyle işlemez duruma gelmiştir. O halde, tarafların mirasbırakanın C. Ö.’in terekesine dair miras ortaklığına temsilci atanması isteminin kabulüne hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olup; bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 21.Hukuk Dairesi, Esas: 2016/ 5131, Karar: 2016 / 6696:
“Dava, meslek hastalığı nedeniyle meydana gelen sürekli iş göremezlik derecesindeki artış nedeniyle manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle 10.000 TL manevi tazminatın maluliyet artış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak miras hisseleri oranında davacı mirasçılarına verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı vekili tarafından 06.03.2012 tarihinde işbu davanın açıldığı, davacının 19.04.2013 tarihinde vefat ettiği, davacı mirasçılarından… vekaletnamesi dosyaya ibraz edilmiş ise de diğer mirasçıların vekaletnamelerinin ibraz edilemediği, 27.03.2014 tarihli duruşma tutanağına Devrek Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/96 Esas sayılı miras ortaklığına temsilci ataması davasında yargılamanın devam ettiği bilgisinin geçirildiği ancak devam eden bu yargılamanın sonucu araştırılmadan ve böylece taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır. Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından (dava konusunun ölenin malvarlığına ilişkin olması ve dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi durumunda) davaya devam edilebilir. Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
TMK.nun 28. maddesine göre, ölüm ile kişilik son bulur. Ölü bir kişi herhangi bir hakkın sujesi olamayacağına göre, onun açmış olduğu davaya devam edilemez. Bu şekilde yürütülen bir dava sonunda ölü kişi aleyhine hüküm kurulamaz. Borçlar Kanununun 397. maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Somut olayda; ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğu halde davacının mirasçılarından tamamından vekaletname alınmadan ve yöntemince davaya katılmaları sağlanmadan, davaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Yapılacak iş; mahkemece davacı … Taşçı’nın mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapmak, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarını sağlamak ve mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa miras şirketine kayyım tayin ettirmek, taraf sıfatı şartı sağlandıktan sonra yargılamaya devam ederek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı mirasçısı … vekilinin ve davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,.”
Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Miras hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla miras hukuku avukatı vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir. (2023 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)
İlgili yazılarımız;
- Terekeye temsilci ataması
- Vasiyetnamenin İptali Davası
- Terekenin tespiti davası
- Tenkis davası,
- Mirasta tenkis davası,
- Miras taksim sözleşmesi,
- Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi,
- Vasiyetname,
- Ölünceye kadar bakma sözleşmesi,
- Mirastan çıkarmanın iptali davası,
- Vasiyetnamenin tenfizi davası,
- Ortaklığın giderilmesi/İzale-i şuyu davası,
- Mirastan mal kaçırma (muris muvazaası) davası,
- Mirasın hükmen reddi davası,
- Terekenin tespiti ve teslimi davası
- Mirasta denkleştirme davası,
- Mirasta mal paylaşımı,
- Gaiplik Kararı
- Mirasta saklı payın korunması davası,
- Sınır ve yüzölçümü düzeltilmesi davası
- Muvazaalı miras hukuku işlemlerine karşı iptal davaları,
- Miras hukuku nedir?
- Muris ve Mirasçı
- Mirasçıların miras talebine veya reddine (reddi miras) ilişkin davalar.
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?
Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numaralı telefondan numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz.
AV.İREM BİKE DEMİRHAN