Tazyik Hapsi
Tazyik hapsi diğer adıyla zorlama hapsi kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi, ifade eder.
İçindekiler
Tazyik Hapsi Nedir?
Tazyik hapsi çeşitli mevzuatta geçmesine rağmen tanımı yalnızca CMK’de yapılmıştır. Bu tanım “Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi, ifade eder.” şeklindedir. Burada bir tanımlama yapmaktan ziyade yaptırımın sonuçlarına işaret edilmiştir. Sayılan bu özellikler aynı zamanda tazyik hapsi ile hapis cezası arasındaki farklı özellikler olarak da nitelendirilebilir.
Hukuki bir kavram olarak tazyik hapsi icra hukukunda mal beyanında bulunmayan borçluya uygulanan ve mal beyanında bulununcaya (üç aya) kadar devam eden hapis olarak tanımlanır. Fakat bu tanım tazyik hapsinin sınırlı bir örnek üzerinden açıklanmaya çalışılmasıdır. Çünkü tazyik hapsi bünyesinde disiplin hapis cezasını, nafaka alacaklarından kaynaklanan hapis cezalarını ve yine icra hukukunda taahhüdü ihlali halinde uygulanan hapis yaptırımını taşır. Hukuki bir kavram olarak tazyik hapsi, kişilerin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmeye yönelik düzenlenmiş hürriyeti bağlayıcı bir yaptırım türüdür.
Tazyik Hapsinin Hukuki Niteliği Nedir?
İnsanların esas itibariyle yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mecburiyeti bulunmamaktadır. Ancak bazı durumlarda kişiler yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmeye zorlanabilir. Bu amaçla kişiler bir süreliğine hürriyetinden yoksun bırakılabilir. Kişileri hürriyetten yoksun bırakma olgusu, bir disiplin hapsi niteliği taşır. Fakat yükümlülük yerine getirildiği takdirde bu yaptırımın uygulanmasına son verilir. Bu bakımdan söz konusu disiplin hapsine ilişkin olarak kanunda sadece azami süre belirlenmektedir. Kişiler üzerine düşen yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlanmak amacıyla ancak belli bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılacaktır. Belirlenen sürenin dolması halinde; kişi yükümlülüğü yerine getirmemiş olabilir.
Bu durumda kişi hakkında hürriyetinden yoksun bırakılmasına ilişkin yaptırım uygulamasına devam edilmeyecektir. Bir başka ifade ile kişi üzerine düşen bir yükümlülüğü yerine getirmediği halde hürriyetten yoksun bırakan yaptırımın süresini doldurmuş ise artık bu yaptırımın uygulanmasına son verilecektir. Bu sebeple söz konusu disiplin hapsine, Kanunda tazyik veya zorlama hapsi adı verilmiştir.
Tazyik Hapsinin Türleri Nelerdir?
Kanuni Yükümlülüklere Aykırı Davranma Hallerinde Uygulanan Tazyik hapsi
Yaptırımı tanımlarken söylediğimiz gibi hukuku hukuk yapan yaptırımlardır. Daha doğrusu hukuk kurallarını ayrıcalıklı kılan, yaptırımlarının Devlet aracılığıyla uygulanmasıdır. Devlet birtakım kurallar getirir ve kişilerden bu kurallara riayet bekler. Bir başka ifadeyle her yaptırım, bir kanuni yükümlülüğün yerine getirilmemesinden kaynaklanan fiillere uygulanır. Ancak tazyik hapsinin uygulanma alanı bakımından farklılık gösterir. Şöyle ki; kişinin kural olarak belirli bir yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mecburiyeti bulunmamaktadır. Ancak kişi, bazı durumlarda bir yükümlülüğe uygun davranmaya belirli ölçüde zorlanabilmektedir.
Bir başka ifade ile kişi, bazı durumlarda yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmesini sağlamak amacı ile icbar edilebilmekte ve bu amaçla bir süre hürriyetinden yoksun bırakılabilmektedir. Bu hürriyetten yoksun bırakma yaptırımına tazyik hapsi adı verilmektedir. Tazyik hapsi yaptırımı uygulamasına ancak kişi yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde son verilmektedir. Tazyik hapsi uygulanarak kişi üzerinde bir baskı meydana getirir. Bu baskının etkisiyle kişi muhatap olduğu yükümlülüğü yerine getirmek zorunda kalır. Kısacası tazyik hapsi ile kişi kanuni yükümlülüğe aykırı davranmanın karşılığını almaz. Kanuni yükümlülüğü yerine getirmeye zorlanır.
Mahkeme Kararlarına Riayetsizlikten Doğan Tazyik Hapsi
Tazyik hapsi sadece kanuni yükümlülükleri yerine getirmek için getirilmiş bir düzenleme değildir. Mahkemelerin vermiş olduğu kararların yerine getirilmesini gerekli kılmaya yönelik de uygulanabilir. Aslında tazyik hapsinin bu türü de temelinde kanuni yükümlülüklere dayanmaktadır. Ancak tazyik hapsi ile doğrudan
Tazyik Hapsinin Sonuçları Nelerdir?
Belli Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılma
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakma TCK m.53’te düzenlenmiş bir hükümdür. Buna göre kişileri belli hakları kullanmaktan yoksun bırakmak için evvela kasten işlenmiş bir suçtan kaynaklanan hapis cezasına mahkûmiyet olması gerekmektedir. Oysaki tazyik hapsinde işlenmiş bir suç söz konusu değildir. Kişiler, kendilerine yüklenen kanuni yükümlülüklere aykırı hareket etmekten veya bir mahkeme kararına riayetsizlikten kaynaklanan bir yaptırıma tabi tutulmaktadır. Bu yaptırım kişiyi hürriyetinden yoksun bırakan bir yaptırımdır. Hapis cezası ile arasındaki benzerlik de bu özelliğinden kaynaklanmaktadır.
Seçenek Kurumlara Çevrilememesi
Tazyik hapsi bir suçun karşılığı uygulanan bir hapis türü değildir. Dolayısıyla seçenek yaptırımlara çevrilmesi mümkün değildir.
Adli Sicil Kayıtlarına İşlenmemesi
Tazyik hapsi ceza hukuku bakımından bir sonuç doğurmaz. ı Adli Sicil Kanunun “Adli Sicile Kaydedilemeyecek Bilgiler” kenar başlıklı 5. maddesinde şu hükme yer verilmiştir. “Türk mahkemeleri tarafından verilmiş olsa bile, Disiplin suçlarına ve sırf askeri suçlara ilişkin mahkûmiyet hükümleri, Disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararlar, İdari para cezasına ilişkin kararlar, adli sicile kaydedilmez.” Bu hükümden anlaşılacağı üzere hapsen tazyik kararları, adli sicile kaydedilmeyecektir. Disiplin veya tazyik hapsine ilişkin kararların adli sicile kaydedilemeyecek bilgiler olduğu kanun hükmü ile açıkça ifade edilmiştir.”
Zaman Bakımından Uygulama
Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, suç işleyen kişi suçu işlediği tarihte yürürlükte olan kanundaki cezaya göre cezalandırılabilir. Suçun, işlendiği tarihten sonra yürürlüğe giren ve failin aleyhine olan kanun onun hakkında uygulanmaz. Buna karşılık failin lehine olan kanun hükümleri geçmişe yönelik uygulanabilir.
Zamanaşımı
Tazyik hapsi TCK’da belirtilen “suç” karşılığı uygulanan yaptırım şekli olmadığından, dava zamanaşımı hükümleri uygulanmayacaktır. Ancak İİK’de düzenlenen ve tazyik ve disiplin hapsi yaptırımını gerektiren eylemler bakımından iki yıllık bir zamanaşımı düzenlenmiştir.
Tazyik Hapsinde Görevli ve Yetkili Mahkeme
Disiplin ve tazyik hapsi farklı kanunlarda düzenlenen bir yaptırım olduğu için muhakeme usulüne ilişkin kurallar da bu kanunlarda düzenlenmiştir.
İcra ve İflas Kanununun “Görev ve birleştirme yasağı” kenar başlıklı 346. maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine icra mahkemesi karar verir.
İcra mahkemesinin görevine giren bu işler, diğer mahkemelerde görülen ceza davaları ile birleştirilemez. Bu Bapta yer alan suçlarla ilgili davalara, icra mahkemesinde bakılır.” Hükmü yer almıştır. Bu düzenlemeye göre, disiplin ve tazyik hapsine ilişkin kararlar “İcra Mahkemesi” tarafından verilecektir.
Konuya İlişkin Yargıtay Kararları
Yargıtay 8. Ceza Dairesi E. 1993/10485 K. 1993/11958 T. 25.11.1993:
“İİK.nun 76. maddesi uyarınca mal beyanında bulununcaya kadar hapsen tazyiki istenilen Ayşe’nin yapılan yargılanması sonunda; İİK.nun 337. maddesi uyarınca 10 gün hafifchapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, (İstanbul Yedinci İcra Ceza Mahkemesi)nden verilen 13.04.1993 gün ve 3045 esas, 2044 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı’ndan tebliğname ile 10.11.1993 günü Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü:
23.06.1992 tarihli şikayet dilekçesinde, sanığın İİK.nun 76. maddesinde öngörülen biçimde mal beyanında bulununcaya kadar üç aya kadar hapisle tazyiki istendiği halde, istek dışına çıkılarak yazılı biçimde İİK.nun 337/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı (BOZULMASINA), 25.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.”
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi E. 2021/1773 K. 2021/2301 T. 02.03.2021:
“…2004 sayılı Kanun’un “Borçlunun ödeme şartını ihlali halinde ceza” başlıklı 340. maddesinin “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” hükmü karşısında, aynı borç ilişkisi nedeniyle sanık hakkında bir defaya mahsus olmak üzere 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilebileceği,
Sanığın … İcra Müdürlüğünün 2019/10593 Esas sayılı dosyası kapsamında vermiş olduğu 16/04/2019 tarihli taahhüde ilişkin borcunu ödemeyerek taahhüdü ihlâl etmesi eylemi nedeniyle, … 2. İcra Ceza Mahkemesinin 03/02/2020 tarihli ve 2019/185 Esas, 2020/51 Karar sayılı kararıyla 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesine rağmen, sanık hakkında aynı taahhüt nedeniyle … 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2019/221 esasına kayden yapılan yargılama neticesinde de, bahse konu Ceza Genel Kurulu kararında belirtilen şekilde Mahkemesince önceden verilen hapsen tazyik kararının infaz edilip edilmediği araştırılmadan borçlunun tekrar 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmesinde isabet görülmemekle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden … 2. İcra Ceza Mahkemesinin 31/03/2020 tarihli ve 2020/28 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına; 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”
Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez, dolayısıyla her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.(2023 -2024 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)
İlgili yazılarımız;
- Şahsi Cezasızlık Sebepleri
- Şikayet (Tck M.73)
- İnfaz Hukuku Dava Ve İşlemleri
- Tazyik Hapsi
- Koşullu Salıverilme Kararının Geri Alınması
- İnfazın Sona Ermesi Halleri
- İnfazın Ertelenmesi
- Suçta Tekerrür (Tck M.58)
- Koşullu Salıverme (Şartlı Tahliye)
- Adli Kontrol Tedbirleri
- Asliye Ceza Davaları
- Ağır Ceza Davaları
- Sulh Ceza Davaları
- Çocuk Ceza Davaları
- Vergi Ceza Davaları
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?
Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numaralı telefondan numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.)
AV.İREM BİKE DEMİRHAN