SGK`ya Karşı Açılacak Davalarda Yetki

Av. İrem Bike Demirhan > Yazımlar  > SGK`ya Karşı Açılacak Davalarda Yetki

SGK`ya Karşı Açılacak Davalarda Yetki

YARGITAY 20.Hukuk Dairesi, Esas: 2017/ 5709, Karar: 2017 / 3309, Karar Tarihi: 17.04.2017 ilamı:

“Dava kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. … 21. İş Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın davalı ….Sosyal Güvenlik Merkezi işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. … 20. İş Mahkemesi tarafından ise dava dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmediği ve ön inceleme tensip tutanağının düzenlenmeden ve taraflara tebliğ edilmeden bu işlemin yapıldığı, davalı …’nın dava dilekçesi tebliğ edilmediği için bu hususta yetki itirazında bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde, iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medenî Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Buna göre, iş ve sosyal güvenlikle ilgili davaların dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekmektedir.
Türk Medenî Kanununun 19/1. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri”, “Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir.
HMK’nın 14/1. maddesi uyarınca “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 51. maddesi uyarınca “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir.”
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde itiraz edilmese dahi hâkim tarafından kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re’sen yetkisizlik kararı verebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 gün ve 2008/10-329 Esas – 2008/334 Karar numaralı ilâmında da “Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır.” görüşü benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının Eşi ….’un 21.03.2013 tarihinde vefat ettiğini, davalı kuruma ölüm aylığı almak için müracaatta bulunduğunu ancak ölen eşinin 558 gün sigorta prim gün sayısının olduğunu, askerlik borçlanması olsa dahi 1800 gün prim sayısını yerine getirmediğinden davacının talebinin reddine dair işlem tesis eden ….Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 08/03/2016 gün B.13.2.SGK.4.34.10.08/Ölüm sayılı işlemin iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; eldeki davada yetkili mahkeme Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının merkezinin bulunduğu Ankara veya davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesidir. …. Sosyal Güvenlik Merkezince ölüm aylığı bağlanamayacağına dair işlemin tebliğ edilmesi sonrasında davacı iş bu davayı açtığından, davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın … 21. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … 21. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.”

YARGITAY 20.Hukuk Dairesi, Esas: 2020/ 405, Karar: 2020 / 1060, Karar Tarihi: 27.02.2020 ilamı:

“Dava kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. … 1. İş Mahkemesince, dava konusu işlemin Sakarya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Sakarya 3. İş Mahkemesince, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen araştırma sonucu, kurum işleminin tesis edildiği, çekişme konusu, davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşama olgusunun gerçekleştiği iddia edilen yerin ve davacı ile boşandığı eşin yerleşim yeri … ili olduğu anlaşılmakla … iş mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde, iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemeleri belirlenmiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medenî Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetki kurallarına uygun olup, buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemeleri de yetkili kılınmıştır. Buna göre, iş ve sosyal güvenlikle ilgili davaların dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılması gerekmektedir.
Türk Medenî Kanununun 19/1. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri”, “Bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir.
HMK’nın 14/1.maddesi uyarınca “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.”
Diğer yandan Türk Medeni Kanununun 51. maddesi uyarınca “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir.”
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde itiraz edilmese dahi hâkim tarafından kendiliğinden bu husus gözönünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hâkim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de re’sen yetkisizlik kararı verebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.04.2008 gün ve 2008/10-329 Esas – 2008/334 Karar numaralı ilâmında da “Davaya konu uyuşmazlık tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır.” görüşü benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, müvekkilinin boşanması nedeniyle müteveffa babası …’dan ölüm aylığı bağlandığı, Adapazarı Sosyal Güvenlik Merkezinin yazısı ile, müvekkilinin boşanmasının “anlaşmalı boşanma” olması gerekçe gösterilerek yetim aylığı kesildiği, müvekkilinin karara itiraz ettiğini ancak itirazın reddine karar verildiği, müvekkilinin boşanmasının anlaşmalı boşanma olmadığını, müvekkilinin boşanmadan önce evde oturduğunu, belirterek müvekkilinin babası …’dan aldığı ölüm aylığının tekrar bağlanmasına, aylığın kesilmesine ilişkin işlemin iptaline, birikmiş aylıkların ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; eldeki davada yetkili mahkeme Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının merkezinin bulunduğu Ankara veya davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesidir. Davacının ölüm aylığının tekrar bağlanması istemine yönelik başvurusu üzerine davacının talebinin reddine ilişkin kararın Adapazarı Sosyal Güvenlik Merkezince tesis edildiği anlaşılmakla uyuşmazlığın Sakarya 3. İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Sakarya 3. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.” 30.08.2021

 

AV.İREM BİKE DEMİRHAN

Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?