Reddi Miras Davası Nedir? 2025

Türk Miras Hukukunda benimsenen külli halefiyet ilkesi gereğince tereke doğrudan doğruya, aktif ve pasifiyle yasal ve atanmış mirasçılara geçmektedir. Söz konusu terekenin mirasçıların malvarlığına geçişi, mirasçıların iradeleri dışında gerçekleşmektedir. Külli halefiyet ilkesinin sonucu olarak mirasbırakanın hakları ve borçları kanunen ve derhal mirasçılara geçmekte ve mirasçılar borçlardan sadece tereke ile değil, ayrıca kendi malvarlıklarıyla da sorumlu olmaktadır.

Bu durumu dikkate alan kanun koyucu, külli halefiyet ilkesinin sonuçlarının sınırlandırılması ve mirasçıları mirasbırakanın borçlarına ilişkin sorumluluğundan kurtarmak amacıyla,4721 s. Türk Medeni Kanunu’nda mirasın reddini düzenlemiştir. Kanunda “Ret hakkı” kenar başlığı altındaki m.605’te ”Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. ” denilmektedir. Bu düzenlemeye göre, ya birinci fıkra kapsamında mirasçıların bu yöndeki irade açıklamasından kaynaklanan gerçek ret ya da ikinci fıkra gereği kanunun bu konuda öngördüğü karineden kaynaklanan hükmen ret söz konusu olacaktır.

Mirasın Gerçek Reddi Nedir?

Bir mirasçının kendi iradesiyle mirası reddetmesine “reddi miras” veya “mirasın gerçek reddi” denir. Bu durumda mirası reddeden kimse kural olarak miras üzerinde hiçbir hak iddia edemez. Hatta miras payı, sanki kendisi mirasbırakandan önce ölmüş gibi, altsoyuna veya diğer mirasçılara geçer.

Mirasın Gerçek Reddini Kimler İsteyebilir?

Türk Medeni Kanunun 605.maddesine göre yasal ve atanmış mirasçılar mirasın reddini isteyebilirler.

Mirasın Gerçek Reddinin Özellikleri Nelerdir?

• Mirasın reddinin gerçekleşmesi mirasçılık belgesinin verilmesini engellemez.
• Mirasın reddedilmesiyle mirasçılık sıfatı mirasın açıldığı andan itibaren kaybedilir.
• Her mirasçı, mirası ret veya resmi deftere göre kabul edeceği yerde terekenin resmi tasfiyesinin de isteyebilir. Resmi tasfiye halinde mirasçılar, terekenin borçlarından sorumlu olmazlar.
• Eşlerden biri diğerinin rızası olmaksızın ortaklık mallarına girecek olan bir mirası reddedemeyeceği gibi, tereke borca batıksa kabul de edemez.
•  Yasal ve atanmış mirasçı mirasın geçmesinden sonra ret iradesini beyan etmiş olmalıdır.
• Mirasın gerçek reddinde koşullar gerçekleşmişse hâkimin yapacağı iş ret beyanını tescil etmekten ibarettir.

Mirasın Gerçek Reddinde Ret Süresi Ne Kadardır?

Yasal mirasçılar, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendiklerini ispat etmedikçe, miras bırakanın ölümünden itibaren 3 ay içerisinde mirası reddetmelidir. Vasiyetnameyle atanmış mirasçılar açısından mirasın reddine ilişkin 3 aylık süre, mirasbırakanın düzenlediği vasiyetnamenin kendilerine resmen bildirilmesinden itibaren başlar.

Konuyla alakalı Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2012/15392 E. 2013/9159 K. 03.04.2013 tarihli kararı şöyledir: “Miras, üç ay içinde reddedilebilir. Bu süre, yasal mirasçılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe, mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için, mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar (TMK md. 606). Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur (TMK md.ç 610/1).

Mirasbırakan Mükerrem, 06.08.2006 tarihinde vefat etmiştir. Davacı, yasal mirasçıdır. 16.12.2011 tarihinde Sulh Mahkemesine başvurarak, mirası kayıtsız şartsız reddettiğini bildirmiş; reddin tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacı, başvuru dilekçesinde, muris ablası ile 1958 yılından beri görüşmediğini, ölümünü 05.12.2011 tarihinde diğer ablası Şükran’dan öğrendiğini ifade ettiğine göre, bu yönde delilleri sorulup toplanmadan, eksik inceleme ile isteğin hak düşürücü süre geçtiğinden söz edilerek reddi doğru görülmemiştir.”

Mirasın Gerçek Reddi Hangi Şekilde Yapılır?

Türk Medeni Kanununun 609/2.maddesi uyarınca mirasın reddi kayıtsız ve şartsız bir şekilde yazılı veya sözlü olarak gerçekleştirilebilir. Mirasın reddi, mirasbırakanın mirasçılarını olduğu gibi tüm alacaklılarını da ilgilendiren bir işlemdir. Hukuki sonuç doğurabilmesi için herkes tarafından anlaşılabilir, açık, kesin ve net bir şekilde yapılması gerekir. Eğer mirasçıların beyanından mirası reddettiği tam olarak ve açık bir şekilde anlaşılmazsa veya redde ilişkin beyan şarta bağlanmışsa, bu durumda beyanın iptali mümkündür.

Mirasın Gerçek Reddinde Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Mirasın gerek reddi, mirasın açıldığı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.
Konuyla alakalı Yargıtay 14.Hukuk Mahkemesinin 2017/1987 E. 2021/458 K. 01.02.2021 tarihli kararı şöyledir:

“Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu görevli mahkemenin tayin ve tespitinde dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır (HMK.m.2/1).

Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddi davasında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanununun madde 605/1, 606)”

Mirasın Hükmen Reddi Nedir?

Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasın bu reddine hükmen ret denir. Türk Medeni Kanunun 605/2.maddesine göre, “Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.”

Mirasın Hükmen Reddinin Şartları Nelerdir?

• Mirasbırakanın ölüm anında borçları ödemekten aczinin mevcut olması gerekir,
• Mirasbırakanın borç ödemekten aczinin açıkça belli olması veya resmen tespit edilmiş olması gerekir.

Mirasın Hükmen Reddinin Özellikleri

• Mirasın hükmen reddinde mirasbırakanın ödemeden aczinin belli olması gerekir.
•  Ölüm tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş ise miras reddedilmiş sayılır.
• Mirasbırakanın ödemeden aczinin resmi belgeyle ispatı değildir. Mirasbırakanın ödemeden aczi her türlü delille ispatlanabilir.
• Hükmen ret kararı verilebilmesi için dava konusu borcun mirasbırakana ait olması gerekir.
•  Terekenin borca batık olup olmadığı mirasbırakanın terekesinin aktif ve pasifinin tamamen belirlenmesi ile mümkündür.

Mirasın Hükmen Reddini Kimler İsteyebilir?

Mirasın hükmen reddini yasal ve atanmış mirasçılar isteyebilirler.

Mirasın Hükmen Reddinde Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?

Mirasın hükmen reddinde yetkili ve görevli mahkeme, davalının dava tarihindeki yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Mirasın Hükmen Reddi Davası Hangi Harca Bağlıdır ?

Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar maktu harca bağlıdır.

Avukatın Mirasın Hükmen Reddi Davasını Açabilmesinin Şartı Nedir?

Vekilin mirasın hükmen reddi davası açabilmesi için vekaletnamesinde bu hususta özel yetkisinin olması gerekir.
Konuyla alakalı Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2016/20463 E. 2019/9143 K. 14.11.2019 tarihli kararı şöyledir:

“Somut olayda; davacıların murisi …’in 27.10.2012 tarihinde vefat ettiği; davalı tarafından 01.07.2013 tarihinde mirasçı sıfatıyla davacılar aleyhine murisin kaçak elektrik tüketim borcu nedeni ile icra takibine başlandığı, davacıların eldeki menfi tespit davası ile murisin terekesinin ölüm anında borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddi nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitini talep ettikleri görülmüştür.

Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunlu olup, davanın mirasın hükmen reddi istemine ilişkin olması karşısında, davacı …’in vasisi …’nın vekil Av. …’a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından, davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılması suretiyle davaya devam olunması gerekirken, mahkemece bahsedilen eksiklik tamamlanmaksızın yargılamaya devam olunması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”

Mirasın Reddi Hakkının Düşmesi Nasıl Gerçekleşir?

Mirasın kabulü için kural olarak bir beyana gerek olmasa da, mirasçı daha ret süresi dolmadan açık bir şekilde mirası kabul beyanında bulunursa, ret hakkı düşer. Ayrıca yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı mirası kayıtsız şartsız kabul etmiş sayılır. Ayrıca TMK m.610/2’ye göre mirasçılardan birisinin tereke işlerine fazla karışması, mirasın örtülü kabulü olarak değerlendirilmiş ve ret hakkının düşeceği belirtilmiştir. Mirasçının terekede yer alan malları kullanması, terekede yer alan mallara ilişkin ortaklığın giderilmesi, istihkak davası açması, miras payının devri veya muris bırakanın alacaklarını tahsil şeklinde hareketlerde bulunması, terekeye ilişkin olağan işler olarak kabul edilemez. Bu tür davranışlar mirasın örtülü şekilde kabulü olarak değerlendirilecektir.

Yasal Mirasçının Mirası Reddinin Hukuki Sonuçları Nelerdir?

TMK m.611/1’e göre, mirası reddeden bir yasal mirasçının payı, kendisi mirasbırakanın ölümünde sağ değilmiş gibi, diğer yasal mirasçılara geçecektir. Burada reddedenin yerine mirasçı olacak kişilerin, mirasbırakanın ölümü anında kanunda mirasçılık sıfatını kazanmak için öngörülen şartlara sahip olması gerekmektedir.

Kanun koyucu, TMK’nın 612.maddesinde TMK m.611’in istisnasına yer vermiştir. Buna göre en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilecektir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.

TMK. m.611/1’in bir diğer istisnası da, “Mirasın sağ kalan eşe geçmesi” kenarbaşlığını taşıyan 613. maddesinde yer verilmiştir. Bahse konu hükme göre, altsoyun tamamının mirası reddetmesi hâlinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer. Mirasbırakanın ölümü anında yasal mirasçı olan altsoyun tamamının mirası reddetmesi ile miras payları sağ kalan eşe geçecektir.

Atanamış Mirasçıların Mirası Reddinin Hukuki Sonuçları Nelerdir?

TMK’nın “mirasçıların bir tarafından ret” kenar başlığını taşıyan 611.maddesinin ikinci fıkrasında, atanmış mirasçıların mirası reddetmesinin hukuki sonuçlarına da yer verilmiştir. Bu düzenleme gereğince, bir veya birden fazla atanmış mirasçının tamamının mirası reddetmesi halinde mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufunda aksi öngörülmedikçe veya ölüme bağlı tasarrufun yorumu yoluyla mirasbırakanın iradesinin farklı yönde olduğu sonucu çıkmadıkça atanmış atanmış mirasçıların payı en yakın yasal mirasçılara geçer.

Yukarıda yer alan açıklamalarla birlikte ve TMK m.612 gereğince, mirasbırakanın atanmış ve en yakın yasal mirasçıları bulunduğu durumda, tamamının mirası reddetmesi söz konusu ise burada TMK m.611/2 uygulanmayıp, tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilecektir. Diğer taraftan bir kişinin hem atanmış mirasçı hem de vasiyet alacaklısı olduğu durumda, miras payını reddetmesinin, vasiyet alacağını talep etme hakkını etkilemeyeceğini belirtmek gerekir.

Avukat vekalet ücreti ne kadardır?

Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir.  Bilindiği üzere her yıl  Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer.  Görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez, dolayısıyla  her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir. (2024 -2025 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)

İlgili yazılarımız;

• Reddi Miras Davası Nedir?
• Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma) Davası Nedir?
• Mirasta Denkleştirme Davası Nedir?
• Tenkis Davası Nedir?

Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?

Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.)

AV.İREM BİKE DEMİRHAN