Ödeme Emrine İtiraz

Ödeme emrine itiraz, borçlunun, borçlu olmadığı veya alacağın vadesinin gelmediği, şarta bağlı bulunduğu gibi bir nedeni icra dairesine bildirmesine denir. Borçlunun ödeme emrine, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği, borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmekle, ödeme emrine karşı koyar ve takibi durdurur. Borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi ile icra takibi kendiliğinden durur.
İçindekiler
Ödeme Emrine İtiraz Sebepleri Nelerdir?
Kanun, hem ödeme emrinin içeriğine ilişkin düzenlemede hem de ödeme emrine itiraz kısmında, borçlunun itiraz etme hakkından söz etmiştir. Ancak itirazın türü, özelliği ve sebepleri bakımından açık bir düzenleme yoktur. Burada imzaya itiraz ve borca itirazdan söz edilir.
İmzaya itiraz Nedir?
Genel haciz yoluyla başlatılan takiplerde, mevcut borç herhangi bir belgeye dayandırılmak zorunda değildir. Sadece borcun varlığının, alacaklı tarafından iddia edilmesi yeterlidir. Ancak borç, herhangi bir belgeye dayanıyorsa borçlu belgede bulunan imzaya itiraz edebilir. Noter tarafından verilen belgede ise imza itirazı söz konusu olamaz. Bu itiraz için borcun dayandırıldığı mevcut senedin bir adi senet olması gerekmektedir. Borçlu, imzaya itirazı açıkça yapmalıdır ima etmesi veya belirtmemesi kendiliğinden dikkate alınmaz. Eğer borçlu imzanın kendisine ait olmadığına itiraz etmezse imzaya itiraz hakkını kaybeder ve bir daha kullanamaz. İİK m.62/5 uyarınca da imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş sayılır. İmzaya itirazın yanında başkaca itirazlarda da bulunulabilir.
Borca İtiraz Nedir?
İmzaya itiraz dışında kalan tüm itirazlara borca itiraz denir. . Borçlu tarafından yapılan itirazın bir gerekçeye dayandırılması gerekmez. Salt borca itiraz etmesi sonucu takip duracaktır. İmzaya itirazda olduğu gibi kısmi borca itirazda da açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Aksi durumda İİK m.62 uyarınca kısmi itiraz yapılmamış sayılacaktır. Yapılan kısmi itiraz geçerli olursa takip, itiraz edilen kısım için duracak kalan kısım için devam edecektir. Ancak itiraz haricinde ihtiyati tedbir kurumunun işletilmesi de söz konusu olabilecektir.
Kısmi İtiraz Nedir?
Borçlu, borcun tamamına değil de, bir kısmına itiraz ederse, buna kısmi itiraz denir. Kısmi itirazın geçerli sayılabilmesi için borcun bir kısmına itiraz eden borçlu, itiraz ettiği borç miktarını, itirazında ayrıca ve açıkça belirtmek zorundadır; belirtilmemişse borçlu ödeme emrine hiç itiraz etmemiş sayılır.
İtirazın Geçerlilik Şartları Nelerdir?
- Ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması
- İtiraz iradesi
- Ödeme emrine itiraz edebilme ehliyeti
- İtirazın süresi içinde yapılması
Ödeme Emrine İtiraz Süresi
İtiraz kural olarak takibin yapıldığı icra dairesine yapılır. Ancak borçlunun, takibin yapıldığı yerden başka icra dairelerinde de ödeme emrine itiraz etmesi mümkündür. Ödeme emrine itiraz süresi, borç hakkındaki tebligatın borçluya ulaşmasından itibaren başlar. İtiraz için geçerli süre 7 gündür. Bu 7 günlük süre kesin bir süredir, süre dolduktan sonra borca itiraz mümkün değildir. İtiraz süresi kesin olmakla beraber istisnası da bulunmaktadır. Bu da gecikmiş itirazdır. Eğer ki borçlu, kusursuz olarak ödeme emrine itiraz süresini kaçırdıysa sonradan da itiraz hakkı kanabilir. İtirazın yanında borçlu, herhangi bir borcunun bulunmadığı kanaatindeyse de borçtan kurtulma davası açabilecektir.
Gecikmiş İtiraz Nedir?
Kural olarak, 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü bir süre olup, borçlunun bu süre içerisinde itiraz etmemesi halinde, icra takibi kesinleşmektedir. Ancak, Borçlu kusuru olmaksızın bir engeli nedeniyle bu süreyi geçirmiş ve itiraz edememiş ise, engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilir. Burada dikkat edilmesi gereken borçlunun süresinde itiraz etmesine engel olan hususun, borçlunun ağır hastalığı vb. gibi borçlunun kusuruna dayanmamış olması ve yapılacak olan geçilmiş itirazın icra dairesine değil icra mahkemesine yapılmasıdır.
Yapılan itiraz neticesinde, icra mahkemesi kural olarak duruşma olmaksızın dosya üzerinden başvuruyu karara bağlar. Mahkeme mazereti haklı görürse, icra takibi durur. Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa, mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ya da genel mahkemelerde itirazın iptali davasını açmaz ise haciz kalkar. Borçluya ödeme emri ilanen tebligat yolu ile tebliğ edilmiş ise, borçlu kusuru bulunmaksızın ilanen tebligatı öğrenemediğini ileri sürerek gecikmiş itirazda bulunamaz.
Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 22/09/2011 Tarih v 2011/1057 E – 2011/16502 K kararı
“Alacaklı banka vekilinin icra takibine dayanak yaptığı kredi kartına ilişkin hesap kat ihtarı ve hesap özetinin, ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmediği anlaşılmıştır. İİK’nun 58/3. maddesi gereğince; alacak, bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise,
belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Borçlunun takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmiş olması, şikayet yoluyla icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini istemesine engel teşkil etmez. Zira, hakkında yeniden ödeme emri tebliği gerekeceğinden, borçlunun ödeme emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” Konu ile ilgili detaylı bilgi almak isteyenlerin Eskişehir ilinde bulunan avukatlar ile iletişime geçebilir.”
YARGITAY 12.Hukuk Dairesi E: 2023/ 246 K: 2023 / 1529 KT: 09.03.2023:
“…Bölge Adliye Mahkemesince; takip dayanağı icra dosyasında fiziki olarak düzenlenen örnek 13 ödeme emrinde ve dayanağı takip talebinde, dayanak kira sözleşmesinin tarihi ve bilgisinin mevcut olmadığı, ekinde davalılardan …. ..Ltd.Şti. ile imzalanan 19.08.2016 tarihli kira sözleşmesi suretinin sunulduğunu, UYAP kayıtlarında mevcut ödeme emrinde ise, diğer davalı … Ltd.Şti. ile yapılan 01.09.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin takip dayanağı olarak gösterildiğini, UYAP kayıtlarında mevcut takip talebinde sözleşme suretinin sunulmadığını, davalılardan …. ..Ltd.Şti.’nin kira ilişkisine itiraz ettiğini, diğer davalı … Ltd.Şti.’nin ise kiracılık ilişkisini kabul ettiğini ancak kira sözleşmesinin takibe konu kira sözleşmesi olmadığı yönünde itirazda bulunduğu hususları bir arada değerlendirilerek,
davanın dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenme imkanı bulunmadığına, iddiaların yargılamayı gerektirdiğine karar verilerek davacı alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”
Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. İcra hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.(2023 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)
İlgili yazılarımız;
- Ödeme emrine itiraz
- İstirdat Davası (İİK m.72)
- İstihkak Davası Nedir?
- İhtiyati Haciz Nedir?
- Menfi Tespit Davası Nedir? (İİK m.72)
- İtirazın İptali Davası (İİK m.67)
- Kesinleşmeden İcraya Konulamayacak Kararlar
- Konkordato
- İhtiyati haciz
- İcra takibine itiraz
- Cari hesap alacağı takibi
- Nafaka borcu ve icra süreci
- İtirazın kaldırılması davaları
- İtirazın iptali davası
- Menfi tespit davaları
- Tüketici hukuku
- Nafaka Yükümlülüğünün İhlali Suçu (İİK m.344)
- Tasarrufun iptali davası
- Karşılıksız çek davaları
- İflas yolu ile takip
- Konkordato başta olmak üzere icra ve iflas hukuku kapsamında düzenlenen dava ve takip işlemlerini yürütmekteyiz.
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?
Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.)
AV.İREM BİKE DEMİRHAN