İş Kazalarının Tespiti Davası | Av. İREM BİKE DEMİRHAN

İçindekiler

    İş kazası, işçinin işyerinde veya işverenin talimatıyla işyeri dışında görevini yerine getirirken yaşadığı, bedensel veya ruhsal bir zarar görmesine neden olan olayları ifade eder. Türkiye'de iş kazalarının tanımlanması ve sosyal güvenlik haklarının sağlanabilmesi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 13. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hangi durumların iş kazası sayılacağını açıkça belirtmektedir. 5510 sayılı kanunun 13.maddesine göre iş kazası olarak kabul edilen durumlar şunlardır:

    • Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
    • Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
    • Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
    • Emziren kadın işçinin , çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda yaşadığı kazalar
    • İşçinin, işverenin sağladığı araçla işe giderken veya işten dönerken kaza geçirilmesi durumu

    5510 Sayılı Kanun Uyarınca Zararlandırıcı Sigorta Olayının İş Kazası Sayılması İçin

    Sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması gerekir.

    Sigorta olayının 5510 sayılı kanun 13.maddesinde sayılan hallerden biri sonucu meyana gelmiş olması gerekir.

    Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 2016/4338 E. 2017/6144 K. 12.09.2017 tarihli kararında da yukarıda saydığımız kriterlere göre karar vermektedir. " İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden (5510 sayılı Yasa'nın 13. maddesinden) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre iş kazası; a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır.

    Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup iş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür."

    İş kazası tespit davası, işyerinde veya işin yürütüme nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya sakatlanmaya yol açan olay sonrası açılan davadır. Bu dava soruşturma sonucunda iş kazası olmadığının tespit edilmesi halinde işçi tarafından açılması gereken davadır. İş kazası tespit davası olarak, işveren iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmesi gerekmektedir. Sonrasında işverenin ya da işçinin bildirmesi üzerine, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişler aracılığıyla inceleme yaparak meydana gelen olayın iş kazası olup olmadığını, olayın oluş şekli ve tarafların kusur durumunu düzenleyen bir inceleme raporu düzenler. Bu inceleme raporunda olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi halinde hak sahibi iş mahkemesinde doğrudan maddi ve manevi tazminat davası açabilir.

    İşveren iş kazasını SGK'ya bildirmesine rağmen SGK olayı iş kazası olarak kabul etmemiş ise, işçi hem SGK hem de işverenin davalı olarak gösterileceği bir tespit davası açabilecektir. İş kazasının tespiti ile ilgili uyuşmazlık Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup, tazminat davasında kurum taraf değildir. Dolayısıyla iş kazasının tespit davası, iş kazası tazminat davasından bağımsız bir dava şeklinde görülür.İş kazasının tespit istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece verilecek hüküm gerek işverenin gerekse Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını etkileyeceğinden işveren ile SGK arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır.

    Dolayısıyla iş kazası tespit davası husumetlisi olarak Sosyal Güvenlik Kurumu ve İşverene karşı açılır.İş kazasında tespit davası, bir tazminat davası olmayıp bir hukuki durumun tespit edilmesi amacına hizmet etmektedir. Ayrıca iş kazası olduğunun tespiti sonrasında ise iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açılacaktır. İş kazasının tespit davası da meydana gelen kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesine hizmet etmektedir.

    İş Kazalarının Tespiti Tutanağı

    İş kazası tespit tutanağı, olay yerine gelen kolluk kuvvetleri tarafından tutulabileceği gibi işveren tarafından da tutulabilir. Uygulamada genellikle işyeri organizasyonunda iş kazası gibi olguları raporlamakla görevli olan insan kaynakları ya da iş güvenliği uzmanları tarafından tutulan iş kazası tespit tutanakları işveren tarafından kuruma yapılacak olan bildirim ekinde yer alabilir. Kaza geçiren işçinin bilgileri, kazanın meydana geliş şekli ve zamanı gibi detayları ihtiva eden iş kazası tespit tutanağı, iş kazasına ilişkin hukuki uyuşmazlıklar açısından da delil teşkil edecek nitelikte bir belgedir.

    İş Kazalarının Tespiti Davasının Sonuçları

    İş kazası tespit davası olumlu sonuçlandığında, mahkeme kazanın iş kazası olduğuna hükmeder. Bu durumda işçi veya hak sahipleri çeşitli haklardan faydalanabilirler. İş kazası tespit davası ile işçi, SGK tarafından sağlanan geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik geliri, maluliyet ödeneği gibi yardımlardan yararlanma hakkı kazanır. Eğer iş davası tespiti davası olumsuz sonuçlanırsa yani kazanın iş kazası olmadığına karar verilirse, işçinin veya hak sahiplerinin SGK'dan talep edebileceği haklar sınırlı olacaktır.

    İş kazası tespiti davası sadece işçiyi değil aynı zamanda işvereni de ilgilendiren bir süreçtir. İş kazası meydana geldiğinde işverenin yükümlülükleri vardır. İşveren, iş kazasını derhal SGK'ya bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirimin yapılmaması durumunda işveren idari para cezaları ile karşılaşabilir. Ayrıca işverenin ihmali ya da kusuru varsa, işçi ya da hak sahipleri işverenden maddi ve manevi tazminat talep edebilirler.

    İş Kazalarının Tespiti Davasında Arabuluculuk

    Taraflar dilerse iş kazalarından kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için arabuluculuğa başvurabilirler. Ancak İş Mahkemeleri Kanunun 3.maddesinin 3.fıkrası uyarınca iş kazasının tespiti davalarında dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu değildir.

    İş Kazalarının Tespiti Davasında Re'sen Araştırma İlkesi

    Türk Medeni Yargılamasında davaya konu olayların açıklanması, delillerin getirilmesi kural olarak davanın taraflarının yükümlülüğündedir. Ancak bir medeni hukuk yargılaması olan iş davalarında re'sen araştırma ilkesi de geçerlidir. İş davalarında keşif ve bilirkişi incelemesi yapmak ise en yaygın kullanılan re'sen araştırma yöntemlerinden birisidir. İş kazası tespit davasında re'sen araştırma, olarak bu yöntemler kullanılmaktadır.

    Sigortasız İşçinin İş Kazalarının Tespiti Davası Açması

    Sigortasız çalıştırılan işçiler iş kazası geçirdiklerinde işveren gizleme yoluna başvurabilir. Sosyal Güvenlik Kurumu, sigortasız çalışırken iş kazası geçirenlerin her türlü tedavi giderlerini karşılar, tüm masraflarını da işverene rücu eder. İşveren gizlese de iş kazasını işçi veya yakınları bu durumu SGK'ya bildirmelidir. Sigortasız işçi iş kazası tespit davasında, meydana gelen kazanın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olmadığının tespit edilmesi veya kazanın ilgili kuruma hiç bildirilmemesi veya meydana gelen kazanın iş kazası olduğunun bilinmediği veya sonradan öğrenildiği hallerde kazayı geçiren sigortasız işçi, iş kazasının tespiti davası açmalıdır.

    Konuyla alakalı Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2013/15990 E. 2013/19778 K. Sayılı kararı "Davacı, davalılardan işverene ait bahçedeki çalışmalarının hizmet sözleşmesine dayalı olduğunu belirterek, bahçede ceviz toplarken ağaçtan düşmesi sonucu maluliyetiyle sonuçlanan 14.09.2008 tarihli kazanın iş kazası olduğunun tespitini istemiş; Mahkemece, Kurum kontrol memuru tarafından düzenlenen raporda, davacının çalışmalarının hizmet sözleşmesine dayalı olmadığı, olayın da iş kazası sayılamayacağının belirtildiği; davacı tarafından sigortalılık süresinin tespitine ilişkin dava açılıp, tespit kararı verilmesi durumunda, davaya konu olayın da iş kazası olacağının anlaşılacağı, hizmet süresinin tespitine ilişkin dava açmayan davacının, bu aşamada olayın iş kazası olduğunun tespiti isteminde hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.

    Davacının, sigortalılık süresinin tespitini istemeksizin, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanacak sigorta yardımlarına ilişkin olarak, olayın iş kazası olduğunun tespitini istemesinde hukuki yararı bulunmakta olup; anılan sigorta yardımlarına ulaşmak için sigortalılık süresinin tespiti davası açmaya zorlanması isabetsizdir.

    Mahkemece, davalılardan Kurum tarafından, olayın iş kazası olarak kabul edilmeyip, cevap dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin istenildiği hususu da gözetilerek; işin esasına girilip, davacının çalışmalarının hizmet sözleşmesinin unsurlarını taşıyıp-taşımadığı, davacının, anılan çalışmalar nedeniyle sigortalı sayılıp-sayılmayacağı, olayın, sigortalı olarak çalışılırken meydana gelip-gelmediği, sonucunda da, davaya konu olayın iş kazası olarak nitelendirilip -nitelendirilemeyeceği araştırılıp, tartışılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir." şeklinde kararı mevcuttur.

    İş Kazalarının Tespiti Davasında Zamanaşımı, Yetkili Ve Görevli Mahkeme

    İş kazası tespiti davasında zamanaşımı süresi, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. İş kazası tazminat davası, tespit davası kesinleştikten sonra açılmalıdır. İş kazası tespiti davalarında görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise işverenin ikametgahı veya kazanın gerçekleştiği yer mahkemesidir.

    İş Kazalarının Tespiti Davasıyla Alakalı Bazı Yargıtay Kararları

    İş yerinde kalp krizi geçirilmesinin iş kazası olarak kabul edilmesi gerekeceğine ilişkin karar:

    Taraflar arasında, sigortalının, kalp krizi geçirdiği tarihteki çalışmasının hizmet sözleşmesine dayalı olduğu, ölümle sonuçlanan olayın, kalp krizi sonrasında meydana geldiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Hukuk Genel Kurulunun 13.10.2004 tarih ve 2004/21-529 Esas, 2004/527 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “… yasanın iş kazasını sigortalıyı zarara uğratan olay biçiminde nitelendirmiş olması illiyet (nedensellik) bağını iş kazasının bir unsuru olarak ele almayı gerektirmiştir. Ne var ki, burada aranan “uygun illiyet (nedensellik) bağı” olup, bu da yasanın aradığı hal ve durumlardan herhangi birinde gerçekleşme olgusu ile sonucun birbiriyle örtüşmesi olarak anlaşılmalı, yasada olmadığı halde, herhangi başkaca kısıtlayıcı bir koşulun varlığı aranmamalıdır.

    Kısacası; anılan yasal düzenleme, sosyal güvenlik hukuku ilkeleri içinde değerlendirilmeli; maddede yer alan herhangi bir hale uygunluk varsa zararlandırıcı sigorta olayının kaynağının işçi olup olmaması ya da ortaya çıkmasındaki diğer etkenlerin değerlendirilmesinde dar bir yoruma gidilmemelidir…" Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, somut olayda, sigortalının, işyerinde çalışırken geçirdiği kalp krizi sonrasında, bedence arızaya uğradığı ve öldüğü hususu gözetildiğinde, olayın iş kazası olduğunun kabulü gerekir. O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır." (Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2013/3429 E. 2013/26001 K.)

    Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapılan başvuruya uzun süre cevap verilmemesi durumunda, davacının iş kazasının tespiti davasını açmasında hukuki yararı bulunduğuna ilişkin karar:

    Somut olayda, davacının iş kazasının tespiti için ....' ya müracaat ettiği, Kurumun soruşturmayı yargılama aşamasında henüz sonuçlandırmadığı , davacı ile işveren arasında derdest ... İş Mahkemesinde görülen tazminat davasında, olayın iş kazası olup olmadığının tespiti için bu dosyanın bekletici mesele yapıldığı anlaşılmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden dolayı işveren aleyhine açılan iş kazası olduğunun tespiti davası, sigortalının da hak alanını ilgilendirir. Nitekim, bu karar ile davalı Kurum (tespit kararı verildiğinde) iş kazası sonucu iş göremez duruma giren sigortalıya gelir bağlayacaktır.

    Öte yandan, davacının iş kazası tespiti talebinin Kurumca reddedilmediği veya reddedilmiş sayılmadığı belirtilmişse de, dosyadaki belgelerden davacının 15.12.2014 tarihli iş kazası tespiti başvurusuna bir yılı aşkın bir sürede olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediği de açıktır. Mahkemece, esasa girilerek bir karar verilmesi gerekirken, davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi bozma nedenidir.( Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 2016/11397 E. 2016/13826 K.)

    İş kazasının tespiti davasında asıl işveren ve alt işverenin sorumluluğuyla ilişkin yargıtay kararı:

    -Diğer yandan, 4857 sayılı İş Kanunun 2/6. maddesinde de bir işverenden yürüttüğü mal ve hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde, işletmenin veya işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi deneceği, bu ilişkide asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı bildirilmiş olup asıl işveren ile alt işveren ilişkisinin en önemli hukuki sonucunun işverenler arasında müteselsil sorumluluk olduğu açıktır.

    Somut olaya gelince, Sosyal Güvenlik Kurum müfettişi ve Çalışma Bakanlığı iş müfettişi tahkikat raporlarında, davacılar murisinin işvereni ... ... Çarşı Yönetimi” olarak tespit edilmiştir. İş kazasının tespitine yönelik davada, tahkikat raporlarında tespit edilen ve davacı adına sigorta prim ödemesi yapan işverenin 506 sayılı Yasa’nın 26 ve 27. maddeleri gereğince davada zorunlu hasım olduğu ve bu davanın hak alanını ilgilendirdiği dikkate alınarak, gerçek işverenin yöntemince tespit edilmesi, davaya dahil edilmesi ve yine davalılar arasında hukuki ilişkinin tespiti ile sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 2019/5362 E. 2020/2646 K.)

    Avukat vekalet ücreti ne kadardır?

    Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl  Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez, dolayısıyla her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir. (2024 -2025 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)

    İlgili yazılarımız;


    AV. İREM BİKE DEMİRHAN


    Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.
    Yardım lazım mı? Bizimle İletişime Geç!
    Hukuk iyi ve adil olanın sanatıdır.

    İletişime geçin

    +905455880258