sivas ceza avukatı Tag

Av. İrem Bike Demirhan > Posts tagged "sivas ceza avukatı" (Page 2)

Sivas Ceza Avukat

sivas ceza avukati

Sivas Ceza Avukatı;  Avukat kamu hizmetini icra eden bir serbest meslek erbabıdır.  Avukatlar hakkında yasal düzenlemeler Avukatlık Kanunu’nda yer almaktadır. Bu kanun kapsamında avukatlık mesleğinde branşlaşma olmasa da avukatlar belirli çalışma alanlarında yoğunlaşarak uzmanlaşabilmektedir. Sivas ceza avukatı; Soruşturma evresi Ağır Ceza Mahkemeleri Asliye Ceza Mahkemeleri Çocuk Ceza Mahkemeleri Sulh Ceza Hakimliği Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) Yargıtay (Temyiz) Aşamasında görülen davalara bakar. Sivas Ceza Avukatı Hangi Davalara Bakar? Sivas ceza avukatı; soruşturma ve kovuşturma aşamasında, mağdur, müşteki, şüpheli veya sanık vekili olarak asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi görev alanına giren tüm davalara bakan avukattır. Asliye ceza mahkemesi görev alanına giren davalar şunlardır; Taksirle öldürme ...

Devamını Gör

Ceza Avukatı

ceza avukati 1

Ceza avukatı,  kamu hizmetini icra eden bir serbest meslek erbabıdır.  Avukatlar hakkında yasal düzenlemeler Avukatlık Kanunu’nda yer almaktadır. Bu kanun kapsamında avukatlık mesleğinde branşlaşma olmasa da avukatlar belirli çalışma alanlarında yoğunlaşarak uzmanlaşabilmektedir. Sivas ceza avukatı; Soruşturma evresi Ağır Ceza Mahkemeleri Asliye Ceza Mahkemeleri Çocuk Ceza Mahkemeleri Sulh Ceza Hakimliği Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) Yargıtay (Temyiz) Aşamasında görülen davalara bakar. Ceza avukatı nedir? Ceza avukatı, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu kapsamında düzenlenen suçlardan asliye ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren davalarda şüpheli, sanık, mağdur veya müşteki avukatı olarak, soruşturma ve konuşturma aşamalarından soruşturmanın başladığı andan kararın kesinleştiği ana kadar hukuki süreci takip...

Devamını Gör

Mal Beyanında Bulunmama Suçu

Mal beyanı; borçlunun, takip konusu alacağa yetecek oranda gerek kendi gerekse üçüncü kişilerde olan mal, hak ve alacaklarını ve bunların çeşit ve niteliklerini, geçimini nasıl sağladığını buna bağlı olarak da borcu nasıl ödeyebileceğini sözlü veya yazılı olarak icra dairesine bildirmesidir. Borçlu sadece borcuna yetecek kadar olan mal, hak ve alacaklarını bildirmekle yükümlü olup bütün mal, hak ve alacaklarını bildirmek zorunda değildir. Genel haciz yoluyla takipte borçlu, 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmez veya borcu ödemez ise bu 7 günlük süre içerisinde mal beyanında bulunmak zorundadır. Eğer borçlu 7 gün içinde borca itiraz etmiş ise itirazın kaldırılmasına veya iptaline karar verilinceye kadar...

Devamını Gör

Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurmak Suçu İle Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Ayrımı

YARGITAY Ceza Genel Kurulu, Esas: 2011/10-387, Karar: 2012/75, Karar Tarihi: 06.03.2012: "CEZA GENEL KURULU KARARI Özel Daireyle yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın sübuta eren eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir. İncelenen dosya içeriğinden; Sanığın uyuşturucu madde sattığı yönünde kolluk görevlilerince yapılan istihbari çalışmalar ve yardımcı elemandan alınan bilgiler üzerine İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.12.2007 gün ve 1962 sayılı arama kararı üzerine sanığın evinde yapılan aramada, 2 kattan ibaret evin 2. katında bulunan odun kulübesine gizlenmiş halde mavi naylon poşet içerisinde esrar elde etmede kullanılan 550...

Devamını Gör

Öldürme Kastının Varlığı

YARGITAY Ceza Genel Kurulu, Esas: 2008/1-88, Karar: 2008/184, Karar Tarihi: 08.07.2008: " Etkili eylem suçu ile kasten insan öldürmeye kalkışma suçu arasındaki ayırıcı kriter manevi unsurun farklılığına dayanır. Birinci durumda sadece daha hafif sonuç (darp ve yaralama) istenilmiş olup daha ağır sonuç (ölüm) istenilmiş değildir. Fail daha ağır sonucun gerçekleşmesini istediği takdirde, kastın insan öldürmeye yönelik olduğu kabul edilir. Sonuçlarını bilerek ve isteyerek fiili işleme iradesi olan ve failin iç dünyasını ilgilendiren kast, failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları ölçü alınarak belirlenmelidir. Öldürme kastının varlığı ise; a) Fail ile mağdur arasında olay öncesine dayalı, öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunup bulunmadığı, b)...

Devamını Gör

Karşı Tarafın Rızası Olmaksızın Konuşmaların Kayda Alınması Hukuka Aykırı Delil Midir?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 21/06/2011 tarihli içtihadında, kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğuna karar vermiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Esas: 2010/5-187, Karar: 2011/13, Karar Tarihi: 21.06.2011: "Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Katılanın sanıklar ile aynı ortamda ve telefonda yaptığı görüşmeleri cep telefonuna kayıt etmek suretiyle elde ettiği kayıtların, 5271 sayılı CYY'nın 135. maddesi kapsamında değerlendirmesi, bu bağlamda hakim kararı olmadığından bahisle hukuka aykırı kabul edilmesi olanaklı olmayıp, rüşvet istenmek suretiyle sanıklar tarafından...

Devamını Gör

Vicdani Delil Sisteminin Tek İstisnası: “Bedelsiz Senedi Kullanma” Ve “Açığa Atılan İmzanın Kötüye Kullanılması” Suçları Tanık İle İspat Edilemez.

Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kurulunun (İBK) 24/03/1989 tarih ve 1/2 sayılı içtihadına göre " bedelsiz senedi kullanma" ve " "açığa imzanın kötüye kullanılması" suçları (5271 sayılı TCK m.156,209) tanıklam ispat edilemez. Uygulama bu içtihat doğrultusunda suçun ispatında yazılı delil aramakta, bulunmadığı durumlarda dava beraatla sonuçlandırılmaktadır. Vicdani delil sistemi ve delillerin serbestliği ilkesine aykırı bu İBK ve uygulama, öğretide yoğun bir eleştiri almakatdır. YARGITAY 11.Ceza Dairesi, Esas: 2013/ 154, Karar: 2014 / 17871, Karar Tarihi: 30.10.2014: "Bononun aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.03.1989-1/2 sayılı kararında öngörüldüğü üzere, yazılı delille ispatı zorunlu olup, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun cevaz verdiği...

Devamını Gör

İştirak Halindeki Mülkiyetin Paylı Mülkiyete Çevrilmesi

Elbirliği Mülkiyeti Medeni Kanun’un 701. Maddesi ile açıklanan elbirliği mülkiyetinin tanımı, kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla, mallara birlikte malik olanlar olarak yapılmıştır. Devam maddesi olarak da ‘’elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.’’ ifadesi ile elbirliği mülkiyetin yönetim şekli belirlenmiştir. İştirak halindeki mülkiyetin paylı mülkiyet e çevrilmesinde bu husulara dikkat edilmelidir. Medeni Kanunumuz elbirliği ortaklığın kurulmasını; karı koca mal rejiminden genel mal ortaklığı, aile malları ortaklığı, adi ortaklık olmak üzere 3 grupta toplamıştır. Tüm bunların kurulma şekillerinden farklı olarak yönetimi halinde, ortakların payları nezdinde tasarruf edebileceği bir pay söz konusu değildir. Yalnızca tasfiye halinde...

Devamını Gör

Ziynetlerin İadesi İstemi İle Açılan Davada Görevli Mahkeme Aile Mahkemesidir

Mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınır. Görev, belirli bir davaya hüküm mahkemelerinden hangisinin bakacağı hususunu belirler.4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usulle­rine Dair Kanuna 5133 Sayılı Kanun ile eklenen 4/2. maddesinde, 22.11.2001 tarihli 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 3. kısmı hariç olmak üzere 2. ki­tabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 Sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işle­rin, aile mahkemesi görevinde olduğu açıklanmıştır. Bu açıdan bakıldığında ziynete ilişkin talebin Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (üçüncü kısım hariç olmak üzere)...

Devamını Gör
Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?