ceza hukuku Tag

Av. İrem Bike Demirhan > Posts tagged "ceza hukuku"

Şahsi Cezasızlık Sebepleri

Sahsi Cezasizlik Sebepleri

Şahsi cezasızlık sebepleri veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepler cezalandırılabilirliğin olumsuz şartlarındandır. Şahsi cezasızlık sebebinin varlığı fiilin suç oluşturmasına engel olmayacak yalnızca failin cezalandırılmasına engel oluşturacaktır. Şahsi Cezasızlık Sebepleri Nedir? Şahsi cezasızlık sebepleri, faili yalnızca hapis ve adli para cezasından korumakta olup; güvenlik tedbirleri, idari yaptırım ve tazminat kararları bakımından bir etkisi bulunmamaktadır. Şahsi cezasızlık sebeplerinin bir kısmı cezayı tamamen ortadan kaldırırken, bir kısmı da cezada indirim yapılmasını gerektirir. Bu ikinci türden sebepler ise cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebepler olarak adlandırılmaktadır. Şahsi cezasızlık sebepleri maddi ceza hukukuna ilişkin olduğundan fiilin işlendiği anda cezasızlık sebebinin mevcut olması gerekir. Fail, şahsi cezasızlık...

Devamını Gör

Adli Kontrol Kararı (CMK m.109)

adli kontrol karari

Adli kontrol kararı, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 109. Maddesi'nde düzenlenmiştir. Adli kontrol kararı tutuklama kararına alternatif olarak izlenen bir koruma tedbiridir. Adli kontrolün hukukumuza girişine bakmak gerekirse; Adli kontrol tedbirlerini hukukunda ilk düzenleyen ülkelerden biri Fransa’dır. Ülkemizde de Adli Kontrol kurumu tesis edilirken Alman, İtalyan ve özellikle Fransız hukuku göz önünde bulundurulmuştur. Hukukumuzda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası döneminde sistemsiz düzenlenen Adli kontrol tedbiri günümüzde 5271 sayılı CMK 109 ve 115. maddeleri arasında, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Adli Kontrol Kararı Nedir? Adli kontrol kararı ile ilgili mevzuattaki ilgili hükme bakacak olursak; CMK Madde 109 – "Bir suç sebebiyle...

Devamını Gör

Müstehcenlik Suçu (TCK m. 226)

Müstehcenlik suçu, toplumun ahlaki değerlerini zedeleyen veya çocukların cinsel gelişimini olumsuz etkileyen yayınları yapan, dağıtan, satan veya başka şekillerde erişimine imkan sağlayan kişileri cezalandıran bir suçtur. Müstehcenlik suçu çocuklar ve yetişkinler için farklı fıkralarda düzenlenmiştir. Müstehcenlik Suçu Nedir? Müstehcenlik suçu Türk Ceza Kanunu’nun 226’ncı maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye bakmak gerekirse; Madde 226- (1) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten, Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten, Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden, Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş...

Devamını Gör

Taksirle Yaralama Suçu (TCK m.89)

taksirle yaralama sucu

Taksirle yaralama suçu, kasten yaralama suçundan bağımsız bir suç olup, fail yaralama sonucunun meydana gelmesini istememekte; ancak göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermediği için bu netice meydana gelmektedir. Kusurluluk türünün farklı olması, taksirle yaralamanın, kasten yaralama yanında bağımsız bir suç olarak ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. Taksirle Yaralama Suçu Nedir? Taksirle yaralama suçunda, kasten yaralamadan farklı olarak, failde yaralama neticesine yönelik doğrudan veya olası kast bulunmamaktadır. Fail, burada objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle öngörülebilir ve önlenebilir yaralama neticesini öngörmediği ve önlemediği için, gerçekleşen yaralama neticesinden dolayı sorumlu tutulmaktadır. Taksirle yaralama suçu TCK’nın 89. Maddesinde düzenlenmiştir. “1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının...

Devamını Gör

Şikayet (TCK m.73)

sikayet

Şikayet, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi suçların soruşturmasının başlatılması amacıyla yapılan ilk hamle olarak tanımlanabilir.  Bu tür suçlarda şikâyet bir dava şartıdır. Dava şartları gerçekleşmeden suç oluşsa bile hüküm verilemez. Buna ilişkin istisnalar elbette mevcuttur. Bunlar CMK 40 ve CMK 158/7 hükümleridir. Şikayet kurumu TCK’da düzenlenen bir hüküm olmasına rağmen bir ceza muhakemesi normudur. Şikâyet, suçtan zarar görenin, fail veya faillerinin işlemiş oldukları fiillerinin cezalandırılabilmesi için başvuruda bulunmasına denilmektedir. Şikayet Nedir? Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. (TCK 73) TCK 73 hükmü şu şekildedir: “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili...

Devamını Gör

Adli Kontrol Tedbirleri

Adli Kontrol

Adli kontrol tedbirleri, tutuklama sebeplerinin varlığına rağmen şüpheli veya sanığın denetim altına alınarak tutuklama kararı yerine uygulanan bir ceza muhakemesi tedbiridir. Adli kontrol tedbirlerinin ifası, Denetimli Serbestlik Müdürlükleri tarafından yapılır. Adli Kontrol Nedir? Adli kontrol tedbiri kendisine göre daha ağır olan ve kişinin özgürlüğünü kısıtlaması nedeniyle, kimi zaman telafisi imkansız zararların doğmasına sebebiyet veren tutuklama tedbirinin alternatifi haline gelmiştir. Yani tutuklama kararı verilmeyen her hal ve durumda, mahkemece kontrol tedbirinin uygulanması mümkündür. Adli kontrol tedbirine sadece ceza mahkemesi tarafından karar verilebilir. Tefhim veya tebliğden itibaren 7 gün içinde adli kontrol kararına itiraz etmek mümkündür. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda tutuklama yasağı öngörülen suçlar açısından da,...

Devamını Gör

İftira Suçu (TCK m.267)

iftira sucu

İftira Suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Uygulama ve Yargıtay kararlarında iftira suçu içerisinde birden fazla hukuki konuların bulunduğu ve TCK’nda düzenlenmesi ile bu hukuki konuların korunduğu kabul edilmektedir. İftira Suçu Nedir? İftira suçu, bir kimse hakkında suçu işlemediğinin bilinmesine rağmen veya gerçeğe aykırı olarak suç isnadında bulunularak kişiye yönelik soruşturma veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamaya yönelik eylemden oluşmaktadır. Bu isnat basın ve yayın yoluyla da yapılabilir. Bu suçun oluşmasındaki en önemli husus şikayet olunan kişinin isnat edilen hukuka aykırı fiili işlemediğinin bilinmesine rağmen hakkında soruşturma, kovuşturma veya idari yaptırım uygulanması amacının aranmasıdır. Hukuka aykırı fiil isnat...

Devamını Gör

Sivas Ceza Avukat

sivas ceza avukati

Sivas Ceza Avukatı;  Avukat kamu hizmetini icra eden bir serbest meslek erbabıdır.  Avukatlar hakkında yasal düzenlemeler Avukatlık Kanunu’nda yer almaktadır. Bu kanun kapsamında avukatlık mesleğinde branşlaşma olmasa da avukatlar belirli çalışma alanlarında yoğunlaşarak uzmanlaşabilmektedir. Sivas ceza avukatı; Soruşturma evresi Ağır Ceza Mahkemeleri Asliye Ceza Mahkemeleri Çocuk Ceza Mahkemeleri Sulh Ceza Hakimliği Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) Yargıtay (Temyiz) Aşamasında görülen davalara bakar. Sivas Ceza Avukatı Hangi Davalara Bakar? Sivas ceza avukatı; soruşturma ve kovuşturma aşamasında, mağdur, müşteki, şüpheli veya sanık vekili olarak asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi görev alanına giren tüm davalara bakan avukattır. Asliye ceza mahkemesi görev alanına giren davalar şunlardır; Taksirle öldürme ...

Devamını Gör

Mal Beyanında Bulunmama Suçu

Mal beyanı; borçlunun, takip konusu alacağa yetecek oranda gerek kendi gerekse üçüncü kişilerde olan mal, hak ve alacaklarını ve bunların çeşit ve niteliklerini, geçimini nasıl sağladığını buna bağlı olarak da borcu nasıl ödeyebileceğini sözlü veya yazılı olarak icra dairesine bildirmesidir. Borçlu sadece borcuna yetecek kadar olan mal, hak ve alacaklarını bildirmekle yükümlü olup bütün mal, hak ve alacaklarını bildirmek zorunda değildir. Genel haciz yoluyla takipte borçlu, 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmez veya borcu ödemez ise bu 7 günlük süre içerisinde mal beyanında bulunmak zorundadır. Eğer borçlu 7 gün içinde borca itiraz etmiş ise itirazın kaldırılmasına veya iptaline karar verilinceye kadar...

Devamını Gör

Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurmak Suçu İle Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Ayrımı

YARGITAY Ceza Genel Kurulu, Esas: 2011/10-387, Karar: 2012/75, Karar Tarihi: 06.03.2012: "CEZA GENEL KURULU KARARI Özel Daireyle yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın sübuta eren eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu, yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir. İncelenen dosya içeriğinden; Sanığın uyuşturucu madde sattığı yönünde kolluk görevlilerince yapılan istihbari çalışmalar ve yardımcı elemandan alınan bilgiler üzerine İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 10.12.2007 gün ve 1962 sayılı arama kararı üzerine sanığın evinde yapılan aramada, 2 kattan ibaret evin 2. katında bulunan odun kulübesine gizlenmiş halde mavi naylon poşet içerisinde esrar elde etmede kullanılan 550...

Devamını Gör
Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?