Doğum Tarihi ve Yaş Düzeltme Davaları

Av. İrem Bike Demirhan > Yazımlar  > Doğum Tarihi ve Yaş Düzeltme Davaları

Doğum Tarihi ve Yaş Düzeltme Davaları

Dogum Tarihi ve Yas Duzeltme Davalari

Doğum tarihi ve yaş düzeltme davaları, nüfus kaydının düzeltilmesi davlarının bir türüdür.

Doğum Tarihi ve Yaş Düzeltme Davaları Nedir?

Kişinin nüfus kaydında yazılı olan yaşının ve doğum tarihinin gerçek durumu yansıtmaması sonucu nüfus kütüğüne yazılı hatanın yetkili mahkeme kararı ile düzeltilmesi için açılan özel hukuk dava türüdür.

Ekseriyetle taşra ve kırsal kesimde doğan çocukların nüfus kaydının erken veya geç ya da diğer kardeşleriyle birlikte yapılması henüz yakın geçmişimize kadar görülen bir durumdur. Bu durum kişilerin yaşamlarında bazı sorunlarla karşılaşmalarına sebep olmuştur. Nüfusta kayıtlı yaşı gerçek yaşından küçük olması sebebiyle evlenememesi veya gerçek yaşıyla emeklilik zamanı gelen bireyin yanlış nüfus kaydı sonucu emeklilikten yoksun kalması bu duruma örnektir. Diğer bir örnek ise kişilerin nüfus kayıtlarındaki yaşı gerçek yaşından büyük olması sonucu üst sınır yaş şartı olan bedelli askerlikten yararlanamamaları ve bazı sınavlara giremeyerek mağdur olmalarıdır.

5490 yılı Nüfus Hizmetleri Kanunu madde 35 gereğince doğum tarihi ancak mahkeme kararı ile değiştirilebilir. Gerçek kişiler bu davayı açabilecekleri gibi Cumhuriyet Savcıları da gerekli gördüklerinde kamusal nitelikli yaş düzletme dava davası açabilirler.

Ad değişikliği halinde bu kişinin çocuklarının ana veya baba adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve bu kişinin ergin olmayan çocuklarının soyadını da düzletir.

Doğum Tarihi ve Yaş Düzeltme Davalarının Şartları Nelerdir?

Kanun, Doğum Tarihi ve Yaş Düzeltme Davasının açılması için kişilerin herhangi bir nedeni olup olmadığına bakamamasına karşın bu davanın açılabilmesini sıkı şartlara bağlamıştır.

Bu şartlar şöyledir:

  • Kişinin hastane, doğumhane veya sağlık ocağı gibi doğum kaydının tutulduğu kurumlarda doğmamış olması gerekir.
  • Davayı açan kişinin dış görünüşünün nüfus kayıtlarında belirtilen yaşa uygun olmamalıdır.
  • Kişinin dış görünüşünün beyan ettiği yaşa uygun olmalıdır.
  • İkiz kardeşi olması durumu hariç olmak kaydıyla beyan ettiği yaşta kardeşi (aynı anneden) olmamalıdır.
  • Eskiden daha önce yaş düzeltme işlemi yapmama şartı olmasına karşın 2017 yılında Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesinde yapılan değişikle haklı sebeplerin olması halinde yeniden bu konuda dava açılabilmesinin önü açılmıştır.

Hastanede veya Doğumhanede Doğmama Şartı

Yaş düzeltmek isteyen kişi herhangi bir hastane veya doğumhanede doğmuş olmamalıdır. Çünkü resmi bir belgeye göre yapılan kayıt, karine oluşturur ve bu belgenin sahteliği ispat olunmadıkça mahkeme ve taraflar bu belge ile bağlıdır. Doğuma ilişkin kayıtlar hastane arşivlerinden veya nüfus müdürlüklerine yapılacak başvuru üzerine kontrol edilebilmektedir. Yurt dışında yapılan doğumlarda, ilgili sağlık kuruluşundan resmi doğumu doğrulayan onaylı tercüme evrakları ibraz edildiğinde dava kabul edilir. Özellikle konusu yaş küçültme olan davalarda doğum belgesiyle nüfusa tescil edilen kimse, bu tescil tarihinden sonraki bir tarih için düzeltme yaptıramaz, bu durum kimse doğmadan nüfusa kaydı yapılamaz olarak ifade edilebilir.

Kişinin Dış Görünüşünün İddia Ettiği Yaşa Uygun Olması Şartı

Yaş düzeltmek isteyen kişinin dış görünüşünün beyan ettiği yaşa uygun olmalı veya başka bir anlatımla kişinin sicilde kayıtlı yaşıyla dış görünüşün uygun olmaması gereklidir. Bu durumların tespiti mahkemece yapılacak ve değerlendirme sonucu dava ret veya kabul görecektir. Uygulamada beyan edilen yaşla dış görünüş arasında büyük farklar olması bu şarta uygun değildir fakat 1-2 gibi yaş farkları bu şartın oluşumu açısından kabul görmektedir.

Kişinin Beyan Ettiği Yaşta Başka Bir Kardeşinin Olamaması Şartı

Yaşını düzeltmek isteyen kimsenin beyan ettiği yaşta başka bir kardeşinin olması davanın reddini gerektiren bir haldir. İkiz olmak durumu hariç olmak kaydıyla bir annenin aynı dönem içerisinde birden fazla doğum yapmış olması insan tabiatına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu için böyle bir durumun varlığı mahkemece göz önüne alınarak davanın reddinin gerektirir. Kural olarak aynı anneden doğan iki kardeş arasında 180 gün süre olmalıdır.

Bunlar dışında askerlik kaydı, okula başlama kaydı resmî kurumlarda bulunan kayıtlar da yaşın tespiti konusunda öneme sahiptir.

Yaş Düzeltme Davaları ile Yıl-Ay-Gün Düzenlenebilir Mi?

Uygulamada genellikle doğum yılının düzenlenmesi amacıyla Yaş Düzeltme Davası açılmasına karşın ay ve gün düzenlenmesi için bu dava yoluna başvurulmasında bir engel bulunmamaktadır.

Yalnız yıl, ay veya gün düzenlenmesi için dava açılabileceği gibi hepsinin bir arada değiştirilmesi için de dava yoluna başvurulabilir. Yaş düzenlenmesinde en önemli kanıtlardan olan sağlık kurulu raporları yalnızca doğum yılını gösterdiği için ay ve gün tespiti için etkili olamamaktadır.

Bu sebeple ay ve gün tespitinde başta tanık beyanları olmakla birlikte sair her türlü kanıtla ispatlanması mümkündür.

Yaş Düzeltme Davasında Kemik Yaşının Tespiti ve Sağlık Raporu

Yaş düzeltilmesi istemiyle açılan davada delil olarak sunulan sağlık raporunun hüküm kurmaya yeterli olması gereklidir. Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre, doğum tarihinin düzeltilmesi davalarında, gerçek yaşın tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye giderek sağlık raporu aldırılması zorunludur. Tek uzman doktor raporu ile yetinilip, davanın kabulüne karar verilemez

Adli Tıp Kurumu aracılığıyla şahsın kemik yaşının tespiti gerçekleştirilebilir ve kemik yaşına göre yapılan muhakeme sonucunda mahkeme davanın kabulüne veya reddine karar verebilir. Kemik yaşının tespitinde olumsuz olan kısmı ise kemik tespitinin 25 yaşına kadar yapılıyor olmasıdır. Kemik gelişimi 25 yaşına kadar devam ettiği için bu yaşı aşkın kişilerin yaş tespitinin diğer delillerle yapılması zorunludur.

Yaş Düzeltme Davasında Annenin Yaşının Davaya Etkisi Nedir?

Doğum tarihi düzeltilirken nüfus kaydında anne olarak görünen kişi ile yaşı düzeltilen kişinin yaşları ve aralarındaki süre hayatın olağan akışına aykırı olmayacak şekilde düzenlenmelidir.

Hâkim nüfus kaydında düzenleme yaparken bu kaydın ilişkili olduğu diğer kayıtlarla çelişmemesini göz önüne alır.

Yaş düzeltme davası kamu düzenini yakından ilgilendiren bir dava olduğundan dolayı hâkim taleple bağlı kalmayarak re’sen yapacağı soruşturmayla elde edeceği bilgilere dayanarak karar verebilir.

Yaş düzeltmek için öncelikle annenin yaşının düzletilmesi gerekiyorsa mahkeme annenin yaşının düzletilmesi için dava açma süresi verebilir.

Yaş Düzeltme Davalarında Yargılama Usulü

Yaş düzeltme davaları HMK md. 382 anlamında çekişmesiz işlerinden sayılır ve basit yargılama usulüne tabidir. Bu davalar savcı, nüfus müdürü veya onun görevlendireceği memur önünde görülüp karara bağlanır. Yargıtayın uygulamalarına göre bu davalar sonucu alınan kararla nüfus kütüğünde hiçbir değişiklik olmaması halinde Cumhuriyet Savcısı bu kararları gerekli gördüğü hallerde temyiz etme hak ve yetkisine sahiptir.

Yaş düzeltme davası kamuyu doğrudan ilgilendirdiğinden Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin uygulamasından anlaşılacağı üzere de re’sen araştırma ilkesine tabidir ve hâkim taleple bağlı değildir.

Yaş Düzeltme Davlarında Zamanaşımı

Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları ve bu kapsamda yaş düzeltme davası herhangi bir zamanaşımına veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Bu nedenle her türlü kanıta ve tanık beyanına da başvurulabilir

Yaş Düzeltme Davalarının Tarafları Kimlerdir?

Davacı:

Nüfus Hizmetleri Kanunu md. 36 1- (a)’da belirtildiği üzere, “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere yaş düzeltme davası gerçek kişiler ve lüzum üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilir.

Yaşın düzeltilmesi kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan, yaşı düzeltilmek istenen kişi tarafından bizzat kullanılması gerekir. İradi temsil her zaman mümkündür fakat vekille açılan davada vekaletnamede bu konuda özel yetkinin bulunması gerekecektir. Fiil ehliyeti bulunmayanlar bakımından velayeten anne ve baba dava açabilecektir.

Davalı:

Yaş düzeltme davası HMK md. 382 hükmünce çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından, dava hasımsız olarak açılacaktır. Ancak nüfus idaresi temsilcisinin maddi ilgili sıfatıyla duruşmada yer alması sağlanmalıdır. Ayrıca menfaati etkilenecek kişilerin de davaya dahil edilmeleri gerekecektir.

Yaş Düzeltme Davalarının Cumhuriyet Savıcısı Tarafından Açılması

Nüfus Hizmetleri Kanunu Md. 36 1- (a)’da belirtildiği üzere, “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır.

Yaş düzeltme davasının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılması için yasada öngörülen koşulların mevcut olması gerekir. Dolayısıyla resmi dairenin gösterdiği bir lüzum olmaması veya yaş düzeltilmesi yürütülmekte olan soruşturmayı değiştirecek nitelikte değilse savcının kendiliğinden bu davayı açması mümkün değildir.

Cumhuriyet savcısı elindeki bir soruşturma dosyasında bir yaş sorunu tespit ettiği durumda davaname ile asliye hukuk mahkemesinde yaş düzletme davası açarak elindeki soruşturma dosyasında bu davanın sonucuna göre hareket eder.

Yaş Düzeltme Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Yaş düzeltme davalarının açılacağı mahkeme kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 218. Maddesi uyarınca yaşı değiştirilmek istenen kişi sanık veya mağdur olması durumunda görevli ve yetkili mahkeme ilgili ceza mahkemesidir.

Konuya İlişkin Yargıtay Kararları

Yargıtay 18. HD. Esas No: 2008/6218, Karar No: 2008/8750, Tarih 17.07.2008:

“Doğum tarihinin düzeltilmesini isteyen Kader Tekin’in iddiası, alınan sağlık kurulu raporu ile kesin olarak doğrulanmamıştır. Ayrıca davacının 1988 yılında ilkokula başladığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 17.3.2008 gün ve 111 sayılı yazısından anlaşıldığına göre, düzeltilen doğum tarihi itibariyle davacının 4,5 yaşında ilkokula başladığının kabulü yaşamın olağan akışına aykırı olduğu gibi 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Yasasının 3. maddesine göre de olanaklı değildir. Açıklanan bu hususlar dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın kabulü doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 18. HD. Esas No: 2017/8071, Karar No: 2018/13525, Tarih 31.05.2018:

“Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen İdris ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 12.09.1997 doğumlu … arasında düzeltilen doğum tarihine göre yüz seksen günden az bir zaman farkı bulunmaktadır. Düzeltilen doğum tarihi ile daha önce kütüğe geçirilmiş ana ve baba bir kardeşlerden birinin doğum tarihi arasında yüz seksen günden daha az bir zaman olamayacağı (NHKUY.m. 33/1-a) gibi, bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı ve İdris’in doğum tarihinin talep gibi düzeltilmesine kayden engel bulunduğunun dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 18. HD. Esas No: 2013/11249, Karar No: 2013/12828, Tarih 03.10.2013:

“Dava, davacının nüfus kütüğünde yazılı 01.01.1970 olan doğum tarihinin 07.08.1973 olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Davacının Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan sağlık kurulu raporunda davacının kemik yaşının 35 yaş ve üzeri ile uyumlu olduğu belirtilmiş olup bu rapor ve tanık beyanları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Alınan bu rapor davacı S.’in düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacı S.’in yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. İlgilinin doğum tarihi ile tanığın dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır. O halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kamu düzeni ile ilgili olan resmi kaydın mücerret iddia esas alınarak değiştirilmesi yolunda hüküm kurulması doğru değildir.

Kabule göre de doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen S. ile aynı anneden doğduğu anlaşılan 10/04/1973 doğumlu kardeşi Y. arasında düzeltilen doğum tarihine göre 3 ay 27 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır. Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hâkim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken kayıtlar arasında çelişki olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece bu husus dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir”

Avukat vekalet ücreti ne kadardır?

Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir.  Bilindiği üzere her yıl  Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer.  Aile hukuku kapsamında görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez. Dolayısıyla avukat vekalet ücreti her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir. (2023 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)

İlgili yazılarımız;
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?

Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numaralı telefondan numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.)

AV.İREM BİKE DEMİRHAN

Sivas Avukat Irem Bike Demirhan

Sohbeti Aç
Hemen iletişime geç
Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?