Boşanmada Eşlerin Eşit Kusuru
Boşanmada eşlerin eşit kusurunun tespiti boşanma davasında yapılan yargılamada belirlenecektir. Evlilik birliği devam ederken tarafların birbirlerine karşı yerine getirilmesi gereken sorumluluklar vardır. Evlilik birliği içerisinde bu sorumluluklar yerine getirilmezse yaptıkları ihlaller sonucu evlilik birliğinin sona ermesine sebep olduysa boşanmada eşlerin kusuru olarak adlandırılır. Boşanma davasına ve boşanma davası sonucundaki taleplere ilişkin etkili olan eşlerin kusuru, boşanmada eşlerin eşit kusurlu olduğunda farklı neticeler doğurmaktadır.
İçindekiler
- 1 Boşanmada Eşlerin Kusuru Sayılan Haller Nelerdir?
- 2 Boşanmada Kusur Oranı Nasıl Belirlenir?
- 3 Boşanmada Tam Kusurlu Olması Halinde Ne Olur?
- 4 Boşanmada Eşlerin Eşit Kusuru Halinde Ne Olur?
- 5 Boşanmada Eşlerin Eşit Kusurlu Olmasının Tazminata Etkisi Nedir?
- 6 Boşanmada Eşlerin Eşit Kusurlu Olmasının Velayete Etkisi Nedir?
- 7 Mal Paylaşımı Davasında Kusurun Etkisi Var Mıdır?
- 8 İlgili Yargıtay Kararları
- 9 Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Boşanmada Eşlerin Kusuru Sayılan Haller Nelerdir?
Boşanma davası aşağıda verilen sebeplere dayanılarak açılabilir.
- Evlilik birliğinin zina sebebiyle sonlanması (Türk Medeni Kanunu m. 161
- Evlilik birliğinin hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlar sebebiyle sonlanması (Türk Medeni Kanunu m. 162)
- Evlilik birliğinin suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle sonlanması (Türk Medeni Kanunu m. 163)
- Evlilik birliğinin terk sebebiyle sonlanması (Türk Medeni Kanunu m. 164)
- Evlilik birliğinin akıl hastalığı sebebiyle sonlanması (Türk Medeni Kanunu m. 165)
- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle sonlanması (Türk Medeni Kanunu m. 166)
Kanun koyucu önceden belirlediği bir olayı boşanma sebebi olarak düzenlemektedir. Yasada belirlenen olay ve koşullara uymayan hiçbir durum boşanma sebebi sayılamaz.
Bu boşanma sebeplerinin varlığı halinde açılan davada kusur oranı mahkemece tespit edilecek ve bu hallere göre eşit kusur durumu belirlenecektir.
Boşanmada Kusur Oranı Nasıl Belirlenir?
Boşanmada kusur oranı hakim tarafından belirlenir. Boşanma davasında hakimin resen delil toplama yetkisi bulunmaktadır. Hakim tarafların sunduğu deliller, tanık beyanları, ve kendi araştırdığı delilleri de değerlendirerek boşanmadaki kusuru belirleyecektir.
Boşanmada Tam Kusurlu Olması Halinde Ne Olur?
Boşanma davasında tam kusur olan taraf davalıda davacıda olsa boşanma davasındaki durumu dezavantajlı konumda kabul edilmektedir. Boşanmada tam kusurlu bulunan taraf davacı ise karşı taraf boşanma davasının reddini talep ederse genellikle dava reddedilmektedir. Boşanmada kusur boşanma davasının sonucunda verilecek tazminat ve nafaka kararına etkisi bulunmaktadır.
Boşanmada Eşlerin Eşit Kusuru Halinde Ne Olur?
Boşanmada eşlerin kusur oranı belirlenirken her iki eşte boşanmaya sebebiyet vermiş olabilir. Boşanmada kusur oranlarının eşit olması boşanmaya engel değildir. Tarafların eşit kusurlu olması halinde davalı boşanmak istemese de hakim boşanmalarına karar verebilir. Boşanmada tarafların eşit kusurlu olması maddi manevi tazminat isteminde bulunabilmelerine engeldir. Boşanmada taraflardan herhangi birinin maddi manevi tazminat isteminde bulunabilmesi için diğer eşe göre az kusurlu ya da kusursuz olması gerekmektedir. Ancak hakimin yoksulluk nafakasına karar vermesine engel değildir.
Boşanmada Eşlerin Eşit Kusurlu Olmasının Tazminata Etkisi Nedir?
Boşanmada tarafların eşit kusurlu olması maddi manevi tazminat isteminde bulunabilmelerine engeldir. Boşanmada taraflardan herhangi birinin maddi manevi tazminat isteminde bulunabilmesi için diğer eşe göre az kusurlu ya da kusursuz olması gerekmektedir.
Boşanmada Eşlerin Eşit Kusurlu Olmasının Velayete Etkisi Nedir?
Boşanmada kusurun çocuk velayetinin kararına bir etkisi bulunmamaktadır. Çünkü boşanma davasının konusu evlilik birliğidir. Evlilik birliğinin sona ermesi eşlerin arasında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesi ve gerekli özeni göstermemesinden kaynaklanır. Ancak velayet davasının konusu çocuğun yüksek menfaatidir. Bu durumda velayeti talep eden tarafın boşanmada ağır veya tam kusurlu olmasına değil, çocuğun bakım ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirip getirilmeyeceğine bakılır.
Mal Paylaşımı Davasında Kusurun Etkisi Var Mıdır?
Boşanmada eşlerin eşit kusurunun mal paylaşımı konusundan bir etkisi bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu mal rejimi tasfiyeleri belirlemiştir. Evlilik birliğinin sonlanmasından sonra taraflar hangi mal rejimine tabi ise o mal rejimi dikkate alınarak mallar pay edilir. Ancak bazı sebeplere dayalı boşanma kararı verilmesi halinde ağır kusurlu sayın eşin mal rejiminde katılma oranının azaltılmasına ve kaldırılmasına hakimce karar verilebilecektir.
İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. HD. E: 2021/3981 K: 2021/5844 KT: 06.07.2021:
“ÖZET: Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmolunması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, boşanma davasında hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlara, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından münhasıran tedbir nafakası talebiyle açılan nafaka davasına karşılık, davalı-karşı davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşı boşanma davası ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, tarafların boşanmalarına ve fer’ilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı taraflarca istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından; kusur yönünden istinaf talebinin kabulü ile kusurun düzeltilmesine erkeğin ağır kusurlu olduğuna, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, sair istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
İş bu karar taraflarca yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, Bölge adliye mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen vakıalara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir.
Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmolunması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir..”
Yargıtay 2. HD. E.2019/7034 K.2020/773 KT.05.02.2020:
“ÖZET : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından kaynaklanan boşanma davasıdır. Olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı-karşı davacı kadının eşinin aile fertlerine hakaret ettiği anlaşılmış olduğundan boşanmaya sebep olan olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Yanılgılı değerlendirme sonucu davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü hatalıdır.
Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurlu olup eşit kusurlu eş yararına maddi tazminata karar verilemez. Davalı-karşı davacı kadın yararına tazminat koşulları oluşmadığından davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekir. Açıklanan nedenlerle, hatalı kusur belirlemesi ile hüküm kurulması kanuna aykırı olup kararın bozulması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-)Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarının, ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının karşı davasının kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, 5.000 Türk lirası maddi, 10.000 Türk lirası manevi tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar, davalı-karşı davacı kadın tarafından tazminatların miktarı ve vekalet ücreti yönünden istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının yeterli gerekçeden yoksun olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-e maddesindeki unsurları içermediği belirtilerek davacı-karşı davalı erkeğin bu yöne değinen istinaf başvurusunun kabulüne, tarafların sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, gerekçesiz hüküm oluşturulmakla deliller tartışılmamış ve değerlendirilmemiş olduğundan hükmün HMK 353/l/a-6 m. uyarınca istinaf konusu edilmeyen ve kesinleşen asıl davada boşanmanın kabulüyle karşı davanın reddi kısımları dışındaki bölümleri yönünden kaldırılarak, gereğinin yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı üzerine, ilk derece mahkemesince yargılamaya devam olunmuş, bu kez asıl davanın reddi ile karşı davada boşanma açısından verilen karar kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, 5.000 Türk lirası maddi, 10.000 Türk lirası manevi tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına verilmesine karar verilmiş, hüküm gerekçesinde davacı-karşı davalı erkeğin eşini tehdit ettiği, eşine hakaret ettiği, eşinin arabasının aküsünün kutup başlarını söktüğü ve eşinin aracını sakladığı, davalı-karşı davacı kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği kabul edilerek, davacı-karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi ve tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen, eşine hakaret etme ve tehditte bulunma eylemlerine, davalı-karşı davacı kadın tarafından dilekçeler aşamasında dayanılmadığından, kusur tespitine esas alınmasına imkan bulunmadığı, davacı-karşı davalı erkeğin, kadına ait aracın aküsünün kutup başlarını söktüğüne ilişkin, görgüye dayalı tanık beyanı bulunmadığından, kusur belirlemesine esas alınamayacağı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına ait otomobili sakladığı, müşterek evin kapı kilidini değiştirdiği,
davalı-karşı davacı kadının ise ev işlerini gereği gibi yapmadığı hususlarının sabit olduğu gerekçesi ile boşanmaya neden olan olaylarda, davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, davalı-karşı davacı kadının kişilik haklarına saldırı bulunmadığından bahisle manevi tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın lehine hükmedilen maddi tazminatın tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran az olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı kadın lehine 18.000 Türk lirası maddi tazminata karar verilmiştir.
Hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden bölge adliye mahkemesince tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı-karşı davacı kadının eşinin aile fertlerine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
2-)Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi tazminata karar verilemez. Davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine 05.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”
Avukat vekalet ücreti ne kadardır?
Avukat vekalet ücreti, hakkınızda yürütülecek işlem ve dava üzerinden belirlenmektedir. Bilindiği üzere her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi” yasalaşarak yürürlüğe girer. Görülen davalarda avukat vekalet ücreti, bu tarifede belirtilen ücretin altında bir tutar olarak belirlenemez, dolayısıyla her zaman sabit ve kesin değildir. Bununla birlikte Baro tarafından belirtilen asgari ücret tarifesinin üzerinde bir avukatlık ücreti belirlenmesi mümkün olabilir.(2023 -2024 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi için tıklayınız.)
İlgili yazılarımız;
- Boşanmada Eşlerin Eşit Kusuru
- Eğitim Nafakası
- Yardım Nafakası
- Soybağının Kurulması
- Anlaşmalı Boşanma Davası (TMK M.166/3)
- Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Sebebiyle Boşanma Davası (TMK 166)
- Boşanma Davası Nedir?
- Boşanma Hukuku
- Boşanma Davası
- Çekişmeli Boşanma Davası
- Anlaşmalı Boşanma Davası
- Mal Rejimi Tasfiyesi Davası
- Ziynet Davası
Bizimle nasıl iletişime geçebilirsiniz?
Her türlü avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi almak için 0545 588 0258 numaralı telefondan numarası üzerinden tarafımıza ulaşabilir, her türlü sorunuz için irembikedemirhan@gmail.com adresine mail gönderebilirsiniz. Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için tarafımız ile iletişime geçebilirsiniz. (Avukatlık Kanunu uyarınca ücretsiz danışmanlık ve bilgi verme hizmetimiz bulunmamaktadır.)
AV.İREM BİKE DEMİRHAN